> Blog > Ağ Teknolojileri > Bulut Tabanlı Firewall mı, Donanımsal Firewall mı? İşletmeniz için Hangisi Uygun?

Bulut Tabanlı Firewall mı, Donanımsal Firewall mı? İşletmeniz için Hangisi Uygun?

Dijital dünyada siber tehditler her büyüklükteki işletmenin gündeminde yer alır. İşletmenizin dijital altyapısını güvenli hale getirmek sistemlerinizi korumak istiyorsanız, doğru firewall seçimi kritik bir adımdır. Peki, bulut tabanlı mı yoksa donanımsal bir firewall mı işletmeniz için daha uygun? Bu soruya net cevap verebilmek için her iki çözümün avantajlarını, dezavantajlarını ve hangi senaryolarda daha uygun olduklarını detaylı şekilde ele almanız gerekir.

Bulut Tabanlı Firewall: Avantajları ve Dezavantajları

Bulut tabanlı firewall çözümleri, fiziksel cihaz yerine internet üzerinden çalışan yazılım tabanlı güvenlik sistemleridir. Özellikle çok lokasyonlu ya da uzaktan çalışma modeline geçmiş işletmeler için önemli kolaylıklar sunar. Avantajları ve dezavantajları aşağıdaki gibi sıralanır:

  • Bulut tabanlı çözümler, fiziksel kurulum gerektirmediği için çalışmaya başlama aşamasında ciddi derecede zaman kazandırır. Uzaktan yönetim sayesinde IT ekibinizin lokasyon fark etmeksizin tüm ağı kontrol etmesi mümkündür.
  • Sürekli aktif olarak bulutta tutulduğu için istemleriniz sürekli güncel kalır. Yeni tehditler karşısında güvenlik açıklarının hızla kapatılması mümkündür.
  • İşletmeniz büyüdükçe ya da yeni lokasyonlar eklendikçe sisteminizi genişletmek oldukça kolaydır, ek donanım almanıza gerek kalmaz.
  • Dezavantajlarının başında arada daima bulut sağlayıcısına ihtiyaç duymanız gelir. Bulut sağlayıcısına bağımlı olmak, bazı senaryolarda işletmeniz için risk oluşturabilir. Hizmet sağlayıcısında yaşanabilecek kesintiler doğrudan sizin ağ güvenliğinizi etkileyecektir.
  • Özellikle KVKK gibi düzenlemelere tabi sektörlerde, verinin nerede işlendiği kritik bir sorudur. Bulut tabanlı sistemlerde veri yurt dışında işlenebileceği için ek değerlendirme gerektirir.

Donanımsal Firewall: Güvenlik ve Performans Özellikleri

Donanımsal firewall çözümleri, adından da anlaşılacağı gibi fiziksel cihazlar üzerinden çalışan güvenlik sistemleridir. İşletmenin ağına yerleştirilen cihazlar, tüm veri trafiğini filtreleyerek zararlı içerikleri engeller, ağ geçidi seviyesinde koruma sağlar. Donanımsal firewall’lar uzun yıllardır IT altyapılarının temel taşlarından biri olmuştur. 

Donanımsal firewall’lar, ağınıza fiziksel olarak entegre edildikleri için sistemlerinizi doğrudan denetleyebilir. Kapsamlı inceleme yapabilmesi güvenlik düzeyini belirli bir standardın üzerine çıkartır. Trafiği gerçek zamanlı izleyebilir, şüpheli davranışları anında tespit edebilir ve gerekiyorsa otomatik olarak engelleyebilir. Özellikle IPS (Intrusion Prevention System) ve DPI (Deep Packet Inspection) gibi gelişmiş özellikler sayesinde gelen-giden veri paketleri detaylı şekilde analiz edilir.

Donanımsal firewall’ların önemli bir avantajı, kontrolün tamamen sizde olmasıdır yani hiçbir bulut servis sağlayıcısına bağlı kalmazsınız.

Kendi veri merkezinizde konuşlandırdığınız firewall, işletmenizin politikalarına göre özelleştirilebilir. Hangi portlar açık olacak, hangi IP’ler kara listeye alınacak, belirli kullanıcılar ne zaman neye erişebilecek gibi tüm detaylar sizin kontrolünüzdedir. Kurum içi güvenlik politikalarını sıkı uygulamak isteyen işletmeler için büyük kolaylık sağlar.

Elbette donanımsal firewall çözümlerinin bazı sınırlamaları da bulunur. Bunlardan ilki, fiziksel bir cihaz oldukları için kuruldukları lokasyona bağlı kalmalarıdır. Yani çoklu şube yapısına sahip işletmeyseniz, her şubeye ayrı bir cihaz kurmanız gerekebilir. Bunun yerine bulut tabanlı çözümlere yönelebilirsiniz.

Bir diğer problem de donanımın yeterliklerine bağlı kalma zorunluluğudur. Yapılarınız büyüdükçe, altyapılarınız güncellendikçe ve teknolojik gelişim yaşandıkça sahip olduğunuz donanımlar sizler için yetersiz hale gelecek ve sizlere ek donanım maliyetleri oluşturacaktır. 10 yıl önceki bilgisayarınızla güncel kullandığınız uygulamaları çalıştırmak gibi düşünebilirsiniz.

Sase Sase

Hibrit Firewall Çözümleri ve Modern Yaklaşımlar

Siber güvenlik alanında her geçen gün yeni ihtiyaçlar, yeni tehditler ve yeni teknolojiler ortaya çıkar. Dinamik ortamda tek çözümle yola devam etmek, çoğu zaman yetersiz kalır. Hibrit firewall çözümleri, yani hem donanımsal hem de bulut tabanlı teknolojilerin bir arada kullanıldığı yapıların önemi giderek artar. 

Hibrit firewall yapısı fiziksel firewall cihazının kurum içinde kullanılmasıyla birlikte, bulut tabanlı güvenlik hizmetinin de entegre şekilde devreye alınmasını ifade eder. Örneğin şirket merkezinizde donanımsal firewall cihazı varken, uzaktan çalışan ekiplerinizin trafiği bulut üzerinden filtrelenebilir. Böylece kurum içi trafik fiziksel olarak, dış kaynaklı trafik ise merkezi olarak kontrol altında tutulur. Çok yönlü yapı özellikle son yıllarda yaygınlaşan hibrit çalışma modeli ile birebir örtüşür. Çalışanların bir kısmı ofiste, bir kısmı evde çalışırken güvenlik altyapınızın da benzer şekilde esnek olması gerekir.

Donanımsal firewall’ların sağladığı derin performans özellikleri ile bulut tabanlı sistemlerin sunduğu esneklik, birlikte kullanıldığında oldukça dengeli bir yapı kurarlar. Böylece yerel ağınızı tüm ayrıntılarıyla kontrol ederken diğer yandan dış lokasyonlardaki kullanıcılarınızı da aynı güvenlik politikalarıyla koruma altına alabilirsiniz.

Hibrit sistemlerle birlikte firewall teknolojilerinin evrimi de hız kazanmaktadır. SASE (Secure Access Service Edge) ve Zero Trust (Sıfır Güven) modelleri bu alandaki değişimi net bir şekilde ortaya koyar.

SASE, ağ ve güvenlik işlevlerini bulutta birleştirerek, tüm mobil hareketliliği merkezi güvenlik politikasıyla koruma altına alır. Firewall artık sadece ağ geçidinde bekleyen bir cihaz olmanın ötesine geçer; bulut ortamında çalışan, kullanıcı bazlı filtreleme yapabilen bir güvenlik hizmetine dönüşür. 

Zero Trust ise hiçbir kullanıcıya doğal olarak güvenme prensibine dayanır. Her erişim isteği, her bağlantı, sürekli denetlenir. Bu sistemde firewall’un görevi sadece dış tehditleri engellemek değil ağ içinde de kullanıcı davranışlarını izlemek ve uygunsuz hareketleri engellemektir.

Maliyet Karşılaştırması: CAPEX vs OPEX Analizi

Bir güvenlik çözümünü değerlendirirken sadece teknik yeterliliklerine bakmak yeterli değildir. Özellikle karar verici konumundaki yöneticiler için maliyetler en az performans kadar belirleyici rol oynar. Bulut tabanlı ve donanımsal firewall çözümleri arasında karar verirken dikkate alınması gereken en önemli maliyet unsurları ise CAPEX (sermaye harcamaları) ve OPEX (işletme giderleri) kavramlarıdır.

CAPEX yani sermaye harcamaları, işletmenizin bir varlık satın alırken yaptığı büyük ölçekli yatırımları ifade eder. Donanımsal firewall çözümün kullandığınızda, cihazı satın almak için belirli bir başlangıç yatırımı yapmanız zorunludur. Yatırım kapsamında cihazın kendisi, lisans ücretleri, kurulum masrafları ve varsa bakım anlaşmaları gibi kalemler yer alır.

Bu noktada işletme açısından önemli olan soru şudur: “Bu yatırımı şimdi mi yapmalıyız, yoksa maliyeti zamana yaymak daha mı mantıklı olur?” Donanımsal çözümlerde ilk yatırım maliyeti genellikle yüksektir ancak uzun vadede sabit kalır. 3-5 yıllık periyotta sadece bakım ve yenileme gibi ek harcamalar ortaya çıkar.

OPEX ise her ay düzenli olarak yapılan ödemeleri kapsar. Bulut tabanlı firewall çözümleri bu yapıda çalışırlar, satın alma yerine hizmet kiralanır. Yani cihazın sahibi olmazsınız ama kullandığınız kadar ödersiniz. 

Bu yapı size önemli nakit akışı avantajı sağlar. Özellikle IT bütçesi kısıtlı olan işletmeler için ilk yatırım yapmadan güvenlik altyapısını oluşturmak büyük kolaylıktır. Aynı zamanda bulut tabanlı çözümler, kullanıcı sayısı arttıkça veya yeni lokasyonlar eklendikçe kolayca ölçeklenebilir. Yeni lisanslama süreci hızlıca adapte edilebilir.

Bir başka avantaj da bakım masraflarının hizmet sağlayıcı tarafından karşılanmasıdır. Siz yalnızca hizmeti kullanır, arka plandaki teknik detaylarla vakit harcamazsınız. İşletme içi IT ekibinin üzerindeki yükü azaltır.

Sektörel İhtiyaçlara Göre Firewall Seçimi

 

Her sektörün işleyişi farklıdır, bu da doğal olarak güvenlik ihtiyaçlarına da yansır. Bir e-ticaret sitesinin öncelikleriyle sağlık kuruluşunun ihtiyaçları aynı değildir. Bu nedenle doğru firewall çözümünü belirlerken sektörünüzün özel gereksinimlerini de dikkate almalısınız: 

Sağlık Sektörü

Hastaneler için firewall çözümleri, kişisel sağlık verilerinin korunması açısından da kritik rol oynar. KVKK, sağlık verilerini “özel nitelikli kişisel veri” olarak sınıflandırır, verilerin yurt dışına çıkarılmasına dair ciddi sınırlamalar getirir. Bu nedenle sağlık sektöründe faaliyet gösteriyorsanız, hibrit firewall çözümleri çoğu zaman daha uygun olur.

Finans ve Bankacılık

Finans sektöründe çalışan kurumlar için firewall, süreklilik ve hız açısından da belirleyicidir. Bir bankacılık sisteminin birkaç saniyelik kesintiye uğraması bile itibara ciddi zararlar verebilir. BDDK, MASAK gibi düzenleyici kurumlar, finansal veri güvenliğiyle ilgili çok katı kurallar uygular.

Bu durumda hibrit güvenlik çözümleri en ideal yapı olabilir. Şirketin veri merkezinde güçlü donanımsal firewall bulunurken, bulut tabanlı çözümlerle internet bankacılığı trafiği desteklenebilir. Böylece hem hız hem de mevzuata uyum sağlanmış olur. Ayrıca merkezi görünürlük özelliği, sektör için vazgeçilmezdir. Çünkü log kayıtları, erişim kontrolleri ve olay müdahaleleri detaylı şekilde izlenmelidir.

Eğitim Kurumları

Üniversiteler yüzlerce hatta binlerce öğrenciye ev sahipliği yapar. Kullanıcılar arasında öğrenciler, öğretmenler ve yönetici kadroları yer alır. Farklı kullanıcı gruplarının farklı erişim yetkilerine sahip olması gerektiği için, firewall çözümlerinin kullanıcı bazlı yönetimi desteklemesi büyük avantaj sağlar.

Eğitim kurumlarında içerik filtreleme özelliği de önemlidir. Öğrencilerin uygunsuz içeriklere erişimi engellenmeli, öğrenme ortamı dijital tehditlerden arındırılmalıdır. Bu senaryoda bulut tabanlı firewall çözümleri, özellikle birden çok kampüsü olan kurumlar için merkezi yönetim kolaylığı sunar.

Scalability ve Esneklik Faktörleri

İş dünyasında değişim kaçınılmazdır. Yeni şube açmanız, uzaktan çalışan ekiplerin artması ya da müşteri kitlenizin büyümesi gibi gelişmeler, altyapınızı da büyütmenizi gerektirir. Tam da bu noktada scalability (ölçeklenebilirlik) ve esneklik, firewall çözümünüzün başarısını belirleyen iki temel faktöre dönüşür.

Bulut tabanlı firewall çözümleri, doğaları gereği oldukça esnektir. Yeni lokasyon açtığınızda ya da kullanıcı sayınız arttığında, sadece birkaç tıklamayla güvenlik kapsamınızı genişletebilirsiniz. Ek donanıma ihtiyaç duymadan, uzaktan erişimi olan her kullanıcıyı merkezi politikayla güvence altına almanız mümkün olur.

Donanımsal firewall’lar güçlüdür ancak fiziksel kapasitelere bağlıdır. Daha fazla kullanıcı gerektiğinde cihazınızı yükseltmeniz veya yenisiyle değiştirmeniz gerekebilir. Bu da zaman, maliyet ve planlama anlamında ciddi hazırlık gerektirir. Ancak donanımsal firewall’ların ölçeklenemez olduğu anlamına gelmez. Özellikle modüler tasarıma sahip cihazlar, kart ekleme gibi yöntemlerle belirli oranda büyüme imkânı verir.

Ölçeklenebilirlik konusunda en dengeli çözüm ise hibrit yapılar olabilir. Mevcut donanımınızla ofis içi güvenliği sağlarken, bulut tabanlı sistemle mobil çalışanları veya yeni şubeleri hızla sisteme dahil edebilirsiniz. Büyüyen işletmeler için hem kontrolü kaybetmeden ilerlemeyi hem de esnek büyümeyi mümkün kılar.

Compliance ve Uyumluluk Gereksinimleri

Günümüzde işletmeler sadece müşterilerini değil, aynı zamanda denetleyici kurumları da memnun etmek zorundadır. Özellikle veri güvenliği söz konusu olduğunda, uyumluluk (compliance) KOBİ’lerin bile gündeminde yer alan önemli bir konudur. Bu nedenle tercih edeceğiniz firewall çözümünün, sektörel uyumlulukları desteklemesi büyük önem taşır.

Türkiye’de faaliyet gösteren işletmeler için KVKK en temel çerçevedir. Özellikle sağlık, finans, eğitim gibi alanlarda çalışan firmaların; kişisel verileri işlerken yasaya uyum sağlaması zorunludur. 

Uyumluluk konusunda donanımsal firewall çözümleri, veri kontrolünün tamamen sizde olması açısından avantajlıdır. Özellikle iç ağda hassas bilgiler dönüyorsa, fiziksel kontrol sizin için daha rahat uyum süreci sağlar. KVKK’nın “veri minimizasyonu” ve “veri yerelliği” gibi ilkeleri doğrultusunda kurum içi denetimlerin yapılması kolaylaşır.

Öte yandan bulut tabanlı firewall çözümleri, bazı sektörlerde risk oluşturabilir. Çünkü verilerinizin yurt dışında bir sunucuda işlenme ihtimali vardır. Bazı bulut sağlayıcıları Türkiye içinde veri işleme garantisi sunduğu için, bu tür çözümler de denetlenebilir hale gelmiştir.

SASE gibi hibrit şekilde kullanılabilecek çözümler ise, her iki dünyanın da en iyi yönlerini birleştirme imkânı sunar. Kritik ve hassas veriler için kurum içi fiziksel firewall ile tam kontrol sağlanırken, daha az hassas trafik için bulut tabanlı çözümlerden yararlanarak esneklik ve ölçeklenebilirlik elde edilir. Bu yaklaşım, hem KVKK’nın gerekliliklerini yerine getirmeyi kolaylaştırır hem de operasyonel verimliliği artırır. Ayrıca hibrit model sayesinde yük dengeleme, felaket kurtarma ve uzaktan erişim gibi ihtiyaçlar daha esnek bir şekilde yönetilebilir. Bu denge, özellikle büyüyen ya da dönüşüm sürecindeki kurumlar için sürdürülebilir ve uyumlu bir güvenlik altyapısı sağlar.

 

SSS

Donanımsal firewall cihazı ile VPN kullanımı mümkün müdür?

Evet, birçok donanımsal firewall çözümü VPN (Virtual Private Network) özellikleriyle birlikte gelir. Bu sayede ofis dışındaki çalışanlarınız, kurum ağına güvenli bir şekilde bağlanabilir. VPN tünelleri ile şifreli iletişim kurulabilir ve hassas verilere dışarıdan erişim güvenli hale getirilir.

Firewall çözümünü değiştirmek ağ yapımı nasıl etkiler?

Firewall geçişi dikkatli planlanmadığında kesintilere ve erişim problemlerine yol açabilir. Bu nedenle geçiş sürecinde mevcut ağ trafiği analiz edilmeli, eski kurallar belgelenmeli ve yeni firewall üzerinde kademeli geçiş yapılmalıdır. Özellikle politikaların ve port/protokol tanımlarının karşılaştırılması önemlidir.

Firewall sistemi kaç yılda bir güncellenmeli? 

Donanımsal firewall cihazlarının ortalama yaşam döngüsü 3–5 yıldır. Ancak bu süre, işletmenin büyüme hızı, tehdit ortamının değişimi ve üretici desteği gibi faktörlere göre değişebilir. Yazılım güncellemeleri düzenli yapılmalı, donanım yetersiz kaldığında ise yeni nesil modellere geçiş düşünülmelidir.

Küçük işletmeler için bulut tabanlı firewall yeterli olur mu?

Genellikle evet. Küçük ve orta ölçekli işletmeler için bulut tabanlı firewall çözümleri, düşük başlangıç maliyeti ve kolay yönetim avantajları sunar. Ancak hassas verilerle çalışılıyorsa, yerel yasal düzenlemelere (örneğin KVKK) uyum için hibrit veya donanımsal çözümler de değerlendirilebilir.

Kaynakça

Size En Uygun Berqnet Çözümüyle Tanışın

Berqnet Firewall ve SASE Platformu

Teklif Al
İş Ortağı Olun

Size En Uygun Berqnet Çözümüyle Tanışın

Berqnet Firewall ve SASE Platformu

Teklif Al
İş Ortağı Olun