Firewall Kurulumu ve Konfigürasyonunda Sık Yapılan Hatalar

Güvenlik duvarları, işletmenizin ağ güvenliğindeki en kritik bileşenlerden biridir.
Ancak doğru kurulmadığında ya da yanlış konfigüre edildiğinde, en güçlü firewall bile istenilen korumayı sağlayamayabilir. Ne yazık ki, birçok kurum firewall kurulum ve yönetimi aşamasında sıkça yapılan hatalar yüzünden potansiyel tehditlere karşı zayıf kalır. Yapılan hatalar, ağınızın güvenlik seviyesini düşürmenin yanı sıra, performans sorunlarına da yol açabilir.
Firewall Kurulum Öncesi Ağ Analizi ve Planlama Hataları
1. Ağ Envanterinin Oluşturulmaması
Firewall kurulumuna başlamadan önce, ağdaki tüm cihazların, IP adreslerinin ve hizmetlerin net şekilde tanımlanması gerekir. Kritik sistemlerin nerede bulunduğu, hangi cihazların hangi servislere eriştiği gibi bilgiler olmadan güvenlik politikalarının oluşturulması mümkün değildir.
2. Trafik Analizi Yapılmaması
Ağ içi ve dışı veri akışı analiz edilmeden yapılan firewall konfigürasyonu, ya aşırı kısıtlayıcı ya da gereksiz derecede açık kurallarla sonuçlanır. Uygulamaların ihtiyaç duyduğu port ve protokoller doğru tespit edilmezse erişim problemleri ve performans düşüşleri yaşanabilir.
3. Güvenlik İhtiyaçlarının Belirlenmemesi
Her kurumun güvenlik öncelikleri farklıdır. Bir e-ticaret sitesiyle bir üretim tesisinin risk profili aynı değildir. Ancak çoğu zaman bu farklılıklar göz önüne alınmadan tek tip firewall politikaları uygulanır. Bu da hem iç hem dış tehditlere karşı eksik koruma anlamına gelir.
4. Ölçeklenebilirliğin Göz Ardı Edilmesi
Firewall, sadece mevcut ağ yapısına göre değil, ilerideki büyümeye göre de planlanmalıdır. Yeni kullanıcılar, ek sunucular ve artan trafik yükü dikkate alınmadan yapılan yapılandırmalar, zamanla darboğazlar yaratabilir.
5. Belgeleme Eksikliği
Yapılan tüm yapılandırmalar, kurallar ve kararlar yazılı hale getirilmelidir. Belgeleme eksikliği, ekip değişikliklerinde bilgi kaybına, hatalı güncellemelere ve yönetim zorluklarına yol açar.
6. Varsayılan Ayarların Değiştirilmemesi
Firewall cihazları çoğu zaman varsayılan kullanıcı adı, parola ve güvenlik ayarlarıyla gelir. Bu ayarların değiştirilmemesi, saldırganlar için kolay bir giriş noktası oluşturur. Kurulum sırasında tüm varsayılan bilgiler güncellenmeli, güçlü parola ve kimlik doğrulama politikaları uygulanmalıdır.
7. Ağ Segmentasyonunun İhmal Edilmesi
Tüm ağın tek bir güvenlik bölgesinde çalışması (flat network), bir tehdit durumunda saldırının hızla yayılmasına neden olabilir. Güvenlik seviyelerine göre kullanıcılar, cihazlar ve servisler farklı segmentlerde konumlandırılmalı; firewall kuralları bu segmentasyon dikkate alınarak oluşturulmalıdır.
Güvenlik Politikalarında Yapılan Temel Konfigürasyon Hataları
Firewall’un en önemli görevi, ağınızı dışarıdan ve içerden gelecek tehditlere karşı korumaktır. Korumanın temelinde ise etkili güvenlik politikaları yatar. Pek çok kuruluş güvenlik politikalarını hazırlarken ya çok genel kurallar koyar ya da gereksiz yere karmaşık hale getirir. Yanlış anlaşılmalara yol açan bu durum, firewall’un işlevini zorlaştırır.
En tehlikeli hatalardan biri, güvenlik duvarında “Any-Any” yani “her kaynaktan her hedefe her şeye izin ver” gibi geniş kapsamlı kurallar tanımlamaktır. Kapıyı ardına kadar açık bırakıp “kim gelirse gelsin” demek gibidir. Bu tür kurallar genellikle kurulumu kolaylaştırmak veya uygulamanın çalışmasını sağlamak için geçici olarak açılır ama sonra unutulur. Sonuç olarak ağınız kötü niyetli saldırılara karşı savunmasız kalır, çünkü firewall neyi engellemesi gerektiğini bilemez.
Siber güvenlikte temel bir kural vardır: En Az Yetki Prensibi. Bu prensip kullanıcılara sadece işlerini yapmaları için gereken en az yetkinin verilmesi gerektiğini söyler. Fakat güvenlik politikaları oluşturulurken prensip sıkça göz ardı edilir. Örneğin sunucuya sadece belirli bir porttan erişilmesi gerekirken, tüm portların açık bırakılması hatası yapılır. Böylesi bir hata saldırganların ağda yanlamasına hareket etmesini (lateral movement) ve diğer sistemlere sızmasını kolaylaştırır.
Birçok firewall, kutudan çıktığında varsayılan (default) kurallarla gelir. Güvenlik politikaları belirlenirken varsayılan ayarları kendi ağ yapınıza göre yapılandırmak zorundasınız. Aksi halde ciddi güvenlik açıklarıyla karşı karşıya kalabilirsiniz. Örneğin varsayılan olarak açık gelen yönetim portları değiştirilmezse, dışarıdan erişime açık hedef haline gelebilir.
Zamanla firewall kuralları artar, değişir ve iç içe geçer. Eski çakışan kuralların temizlenmemesi, firewall üzerinde kural karmaşası yaratır. İş ihtiyaçlarınız değiştikçe firewall kurallarını da düzenli olarak gözden geçirmelisiniz.


Port ve Protokol Yönetiminde Kritik Hatalar
Firewall yönetiminde sıkça yapılan büyük hatalardan biri, kullanılmayan portların açık bırakılmasıdır. Örneğin bir sunucunun sadece web trafiği için HTTP portunu kullanması gerekirken, yönetim amaçlı kullanılan SSH gibi portların da açık kalması ciddi güvenlik riski oluşturur. Saldırganlar bilinen portları hedef alır, zayıf yapılandırmalar sayesinde ağa sızabilirler. Dolayısıyla gereksiz tüm portların kapatılması, yalnızca zorunlu olanların açık bırakılması firewall yönetiminin temel kurallarındandır.
Portlar kadar, kullanılan protokollerin doğru yönetilmesi de önemlidir. Firewall kuralları yazılırken TCP, UDP, ICMP gibi protokollerin farkı iyi anlaşılmalıdır. Örneğin sadece belirli bir TCP portuna izin verirken aynı numaralı UDP portunun açık kalması gözden kaçabilir.
Birçok uygulamanın çalışması için birden fazla protokole ihtiyaç duyduğunu unutmamalısınız. Uygulamanın sadece ana portu açılırken arka planda başka portlara da erişim gerekebilir. Firewall kuralları eksik hazırlanırsa uygulamanın doğru çalışmamasına yol açar. Bunun önüne geçmek için uygulamanın tüm bağımlılıkları detaylıca incelenmeli, sadece gerekli portlar açılmalıdır.
Logging ve Monitoring Ayarlarının Gözden Kaçırılması
Firewall’lar kurulurken loglama ve izleme ayarları yeterince önemsenmez. Firewall özünde gerçekleşen olayları kaydederek, anormal aktivitelerin tespit edilmesini sağlar. Ancak birçok işletme, kayıtların doğru yapılandırılmaması nedeniyle kritik uyarıları kaçırır.
Loglama, kayıtların anlamlı analizler için düzenlenmesi demektir. Örneğin, firewall’un tüm trafik bilgisini kaydetmesi gereksiz yere sistem kaynaklarını tüketir, önemli uyarıların arasında kaybolmasına yol açar. Bu yüzden hangi olayların hangi seviyede kaydedileceğini dikkatle planlamalısınız.
Firewall’lar logları kendi üzerlerinde tutsa da, loglara erişmek genelde zordur. Özellikle büyük ağlarda birden fazla güvenlik cihazı varken, logları merkezi sistemde (SIEM – Güvenlik Bilgileri ve Olay Yönetimi) toplamak çok önemlidir. Logların farklı yerlerde dağınık durması, anormal aktiviteleri tespit etmeyi neredeyse imkansız kılar. SIEM sistemi olmadan, farklı cihazlardan gelen log kayıtlarını manuel olarak incelemek zaman alıcı olabilir. Merkezi toplama, tüm logları bir araya getirip korelasyon kurmayı kolaylaştırır.
Logları kaydetmek başlangıçtır, kayıtlara düzenli olarak incelememek de büyük bir hatadır. Güvenlik duvarınız her gün binlerce, hatta milyonlarca olay kaydı üretebilir. Kayıtlara hiç bakılmazsa veya sadece sorun çıktığında bakılırsa, potansiyel ihlalleri gözden kaçırabilirsiniz. Böyle senaryolarda saldırganlar ağlarda uzun süre fark edilmeden kalabilir, çünkü kimse logları incelemez. Anormal trafik desenleri, başarısız giriş denemeleri veya beklenmedik bağlantılar gibi göstergeler, dikkatli monitoring ile ortaya çıkar.
Firewall Rule Management ve Best Practice İhlalleri
Güvenlik duvarı dediğiniz aslında bir dizi kuraldan oluşur. Kurallar esasında ağa hangi trafiğin girip çıkabileceğini belirler. Zamanla ağlar değişir, uygulamalar güncellenir ve yeni sistemler eklenir. Bu da güvenlik duvarı kurallarının sürekli güncellenmesini gerektirir. Ancak sık yapılan bir hata eski, kullanılmayan kuralların temizlenmemesidir. Firewall kuralları, yukarıdan aşağıya doğru okunur ve ilk eşleşen kural uygulanır. Eski bir kuralın üst sıralarda yer alması, daha sonra gelen kuralın asla devreye girmemesine neden olabilir.
Firewall kurallarının sırası hayati önem taşır. Spesifik kurallar daha genel geçer kurallardan önce gelmelidir. Örneğin “tüm giden trafiği engelle” kuralı, “web sunucusu 80. porttan çıkabilir” kuralından önce gelirse, web sunucusu asla dışarıya çıkamaz. Ya da tam tersi, “tüm trafiğe izin ver” gibi geniş kuralın listenin başında olması, sonraki tüm sıkı kuralları işlevsiz hale getirir. Doğru kural sıralaması, firewall’un beklendiği gibi çalışmasını sağlar.
Karmaşık ağlarda, firewall kural sayısı binleri bulabilir. Fakat gereğinden fazla kurala sahip olmak başlı başına bir sorundur. Her kural firewall’un işlem yükünü artırır, performansı düşürebilir. Yönetimi zorlaştırarak hataların gizlenmesine neden olur, güvenlik politikalarını denetlemeyi imkansız hale getirebilir. Mümkün olduğunca az, kurallarla çalışmak ve benzer kuralları gruplandırmak (object groups kullanmak) daha iyi performans sağlar.
Backup ve Disaster Recovery Planlamasındaki Eksiklikler
Firewall’unuzun tüm konfigürasyon bilgileri, cihazın hafızasında saklanır. En temel hata, konfigürasyon ayarlarının düzenli olarak yedeklenmemesidir. Donanım arızası veya kritik yazılım hatası durumunda, güncel yedeğiniz yoksa, firewall’u sıfırdan kurmanız gerekir. Süreç hem inanılmaz zaman alır hem de insan hatasına açık olduğu için yeni güvenlik açıklarına yol açabilir. Otomatik yedeklemeler, hızlı kurtarma süreci için vazgeçilmezdir.
Yedeklerin nerede ve nasıl saklandığı da çok önemlidir. Firewall’un kendisiyle aynı sunucu odasında tutulması yaygın bir hatadır. Geniş çaplı siber saldırı durumunda, firewall ile birlikte yedekleri de kaybedebilirsiniz. Yedekleri güvenli, ağdan izole edilmiş bir şekilde saklamalısınız.
Bir felaket anında ne yapacağınıza dair net kurtarma (DR – Disaster Recovery) planınızın olmaması ciddi bir eksikliktir. Plan firewall’un tamamen çökmesi durumunda hangi adımların izleneceğini ve ne kadar sürede sistemin ayağa kaldırılacağını detaylandırmalıdır. Planın düzenli olarak tatbikatlarla test edilmesi, ekip üyelerinin acil duruma hazır olmasını sağlar. Test edilmeyen plan işlevsiz olacaktır.
Manuel kurtarma süreçleri insan hatasına açık, zaman alıcı ve tutarsızdır. Her seferinde aynı adımların elle tekrarlanması, hata yapma riskini artırır. Yedekleme aşamalarının otomatikleştirilmemesi, felaket anında kurtarılan verinin güncelliğini (RPO – Recovery Point Objective) düşürür.
Performans Optimizasyonu ve Throughput Sorunları
En temel hatalardan biri, firewall’u ağın gerçek trafik yüküne göre boyutlandırmamaktır. Düşük kapasiteli firewall seçmek ağ yoğunlaştığında yavaşlamalara neden olur. Tıpkı tek şeritli yola tüm trafiği sıkıştırmak gibi kaçınılmaz olarak tıkanıklık yaşanır. Firewall’un işlemci gücü, bellek kapasitesi ve port hızları, beklenen trafik hacmini kaldırabilecek seviyede olmalıdır. Gerektiğinde daha yüksek kapasiteli bir modele yatırım yapmaktan kaçınmamak gerekir.
Kural karmaşası, firewall performansını da ciddi şekilde etkiler. Yanlış sıralanmış kurallar, firewall’un her paketi işlerken fazla zaman harcamasına neden olur. Paketin tüm kurallarla karşılaştırılması gerektiğinden, kural listesi ne kadar düzensiz olursa, işlem süresi o kadar artar. Kuralların düzenli olarak optimize edilmesi, performansı doğrudan iyileştirir.
Modern firewall’lar, derinlemesine paket denetimi (DPI), saldırı önleme sistemleri (IPS), antivirüs taraması, web filtreleme gibi birçok gelişmiş güvenlik özelliğine sahiptir. Özellikler güvenliği artırsa da, her birinin etkinleştirilmesi firewall üzerinde ciddi işlem yükü oluşturur. Sık yapılan bir hata, özelliklerin tamamını ayrım gözetmeksizin açmaktır. Her özelliğin performansa etkisi değerlendirilmeden etkinleştirilmesi, throughput’u dramatik şekilde düşürebilir.
Firewall, ağ altyapısının ayrılmaz parçasıdır. Genel ağ topolojisiyle uyumsuzluklar, performans sorunlarına yol açabilir. Örneğin, firewall’un yerleştirildiği konum, ağdaki diğer darboğazlar veya hatalı VLAN yapılandırmaları, genel ağ throughput’unu düşürebilir. Firewall’u kurarken ağın genel yapısıyla uyumlu çalışmasına dikkat etmek ve doğru konumlandırmak esastır.
Firewall cihazları da tıpkı diğer yazılımlar gibi düzenli bakıma ihtiyaç duyar. Üretici tarafından yayınlanan yazılım güncellemeleri, yeni tehditlere karşı koruma içerir. Güncellemelerin ihmal edilmesi, zamanla cihazın performansının düşmesine neden olabilir. Bakımı yapılmamış yazılımlar ağın yavaşlamasına yol açabilir.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Firewall kurulumu tamamlandıktan sonra ilk olarak, ağ trafiğinin doğru yönlendirilip yönlendirilmediği test edilmelidir. İzin verilen servislerin (örneğin HTTP, HTTPS, DNS) sorunsuz çalıştığı, engellenmesi gereken bağlantıların ise başarılı şekilde reddedildiği kontrol edilmelidir. Bu testlerin ardından, firewall logları incelenerek kuralların doğru şekilde uygulandığı ve gerekli kayıtların tutulduğu doğrulanmalıdır. Dış ağdan yapılacak bir açık port taraması ile yalnızca izin verilen portların erişilebilir olduğu, gereksiz servislerin kapalı kaldığı kontrol edilmelidir. Ayrıca, firewall’un yönetim arayüzünün yalnızca yetkili IP adreslerinden erişilebilir olduğundan emin olunmalı, dışarıdan doğrudan erişime kapalı olduğu test edilmelidir. Bu kontrollerin ardından firewall’un kuralları gözden geçirilmeli, gereksiz geniş izinler içeren tanımlar varsa daraltılmalıdır. Varsa yedekli sistemlerin (HA) doğru çalışıp çalışmadığı da test edilerek yapı güvenli şekilde devreye alınmalıdır.
Firewall yapılandırmalarında değişiklik yapılmadan önce mevcut konfigürasyon mutlaka yedeklenmeli, olası bir sorun durumunda hızlıca geri dönüş yapılabilmesi sağlanmalıdır. Yapılacak değişikliklerin ağ üzerindeki hangi sistemleri, servisleri veya kullanıcıları etkileyeceği önceden analiz edilmeli, gerekiyorsa değişiklikler öncelikle test ortamında uygulanarak etkileri gözlemlenmelidir. Değişiklik sonrasında ilgili erişim testleri gerçekleştirilerek kuralların beklendiği gibi çalışıp çalışmadığı kontrol edilmelidir. Ayrıca, firewall logları izlenerek yeni yapılandırmanın beklenmeyen bir etki yaratıp yaratmadığı değerlendirilmelidir. Yapılan her değişiklik dokümante edilmeli ve gerekiyorsa ilgili ekiplerle paylaşılmalıdır.
Firewall cihazlarının günlük teknik yönetimi ve yapılandırma işlemleri IT ekibinin sorumluluğunda olmalıdır; ancak güvenliğin etkin şekilde sağlanabilmesi için bu süreçler bilgi güvenliği birimiyle koordineli yürütülmelidir. Özellikle güvenlik politikalarının belirlenmesi, logların denetlenmesi ve olası güvenlik olaylarına yanıt verilmesi gibi konularda bilgi güvenliği uzmanlarının sürece dahil olması önemlidir. Ayrıca, olası ihlal veya anormal durumlarda hangi ekiplerin bilgilendirileceği, kimin hangi adımı atacağı gibi sorumluluk dağılımı ve iletişim akışı önceden tanımlanmalı ve tüm ilgili ekiplerle paylaşılmalıdır. Bu yaklaşım, hem teknik yönetimin verimli yürütülmesini hem de güvenlik süreçlerinin etkin ve tutarlı olmasını sağlar.
Firewall’lar karmaşık yapılar içerir ve yanlış kullanım ciddi güvenlik açıklarına neden olabilir. Kurum içindeki IT güvenlik personelinin firewall üreticisine özel eğitim alması, sistemin doğru ve etkin kullanılmasını sağlar. Ayrıca olaylara hızlı müdahale kabiliyeti artırılır.