SASE Portal Girişi
Firewall Portal Girişi
İş ortağı Ol
> Blog > Ağ Teknolojileri > Siber Güvenlikte İnsan Faktörü: Çalışan Eğitimleri Neden Şart?

Siber Güvenlikte İnsan Faktörü: Çalışan Eğitimleri Neden Şart?

Bir kuruluşun siber güvenlik duruşunu güçlendirmek için atılan adımlar ne kadar ileri olursa olsun, insan faktörü göz ardı edilemeyecek kadar kritik rol oynar. Her geçen gün daha karmaşık siber saldırı yöntemlerinin ortaya çıkması güvenlik duvarları, antivirüs yazılımları gibi teknolojik önlemlerin tek başına yeterli olmadığını açıkça gösterir.

Verizon tarafından 2024 yılında hazırlanan Veri İhlali Araştırma Raporu’na göre ihlallerin %68’inde insan unsuru etkili rol oynadığı ifade edilirken

Çalışanların küçük hataları veya bilgi eksiklikleri, siber saldırganların sistemlere sızması için en yaygın giriş noktalarından birini oluşturur. Peki çalışanlar için siber güvenlik eğitimi nasıl verilir? Bu yazıda siber güvenlikte insan faktörünün ne anlama geldiğini, çalışan eğitimlerinin şirketlere sağladığı vazgeçilmez katkıları detaylarıyla birlikte bulabilirsiniz. 

Sase Sase

Siber Güvenlikte İnsan Faktörü Nedir?

Siber güvenliğin teknolojik sistemler etrafında döndüğü düşüncesi yaygın olsa da, aslında denklemin en kritik parçalarından biri insan faktörüdür. İnsan zihni, algoritmik kesinlikten farklı olarak duygusal dinamiklerle işler. Dikkat dalgalanmaları, yorgunluk kaynaklı verim düşüşleri veya sosyal manipülasyon parametrelerine karşı savunmasız kalabilirler. İşte bu insana özgü özellikler, siber güvenlikte hem en büyük zayıflığı hem de doğru yönetildiğinde en güçlü savunma hattını oluşturur.

Bilgisayar programı belirli kod çerçevesinde çalışırken, insan beklenmedik kararlar alabilir, bir anlık dalgınlıkla yanlış bağlantıya tıklayabilir. Bu tür davranışlar, siber saldırganlar için adeta davetiye niteliğindedir. Örneğin kimlik avı (phishing) e-postasına tıklamak ya da sosyal mühendislik saldırılarına kanmak, hep insan faktöründen kaynaklanan yaygın zafiyetlerdir. Çalışanların kurumsal politikaları göz ardı etmesi, bilinçsizce taşınabilir medya kullanması ya da güvenli olmayan Wi-Fi ağlarına bağlanması da riskleri artırır.

Bahsedilen zafiyetler ne yazık ki çoğu zaman büyük siber saldırıların başlangıç noktası olur. Basit dikkatsizlikler sonucu fidye yazılımı bulaşabilir, hassas veriler sızabilir veya kurumsal ağlara yetkisiz erişim sağlanabilir. Önemli olan insan faktörünün sadece teknik sorun olmadığını, aynı zamanda davranışsal boyutunun da olduğunu anlamaktır.

Siber Güvenliğin En Zayıf Halkası Çalışan Hatalarıyla Gerçekleşen En Yaygın Siber Saldırılar Nelerdir? 

Siber saldırganlar da insan faktörünün farkındadır; gelişmiş güvenlik sistemlerini aşmak yerine, en kolay yolu seçerek çalışanlarınızın hatalarını veya bilgi eksikliklerini istismar etmeyi tercih ederler. Çalışan hatalarıyla gerçekleşen en yaygın siber saldırı türleri aşağıdaki gibi sıralanır:

  • Kimlik Avı (Phishing) Saldırıları: En yaygın ve yıkıcı saldırı türlerinden biridir. Çalışanların bir e-postadaki kötü amaçlı bağlantıya tıklamasıyla başlar. Saldırganlar, bankanızdan, IT departmanınızdan veya hatta kargo şirketinden geliyormuş gibi görünen sahte e-postalarla sizi kandırmaya çalışır. Hedefleri kimlik bilgilerinizi, kredi kartı detaylarınızı veya diğer özel bilgilerinizi ele geçirmektir.
  • Sosyal Mühendislik Saldırıları: Sosyal mühendislik saldırıları, psikolojik manipülasyon tekniklerini kullanarak insanları kandırmaya odaklanır. Saldırganlar aciliyet hissi yaratmak gibi yöntemlerle hedeflerini istedikleri eylemi yapmaya ikna etmeye çalışır. Çoğunlukla üst düzey bir yöneticinin (örneğin CEO’nun) e-posta hesabını taklit ederek finans departmanına acil para transferi talimatları gönderir. Dikkatsiz bir çalışan, talimatın gerçek olduğuna inanıp büyük meblağlarda parayı dolandırıcıların hesabına aktarabilir.
  • Zayıf veya Tekrar Eden Parolalar: Çalışanların “123456”, “şirketadı123” gibi kolayca tahmin edilebilen parolaları kullanması, hesap ele geçirmeleri için kapı aralar. Veri ihlalinde bir siteye ait parolalar ele geçirilirse, aynı parolayı kullanan diğer kurumsal hesaplar da tehlikeye girer.
  • İçeriden Gelen Tehditler (Kasıtlı veya Kasıtsız): Bazen çalışanlar, kötü niyetli olmasalar da, yanlışlıkla hassas verileri ifşa edebilir. Örneğin yanlış kişiye e-posta gönderebilir veya güvenli olmayan bir depolama alanına dosya yükleyebilir. Kasıtlı içeriden gelen tehditler ise, memnuniyetsiz çalışanın sistemlere zarar vermesi şeklinde ortaya çıkabilir.
  • Yama Yönetimi Eksiklikleri ve Yazılım Güncellemelerinin İhmali: Çalışanların bilgisayarlarındaki işletim sistemi güncellemelerini ertelemesi ya da göz ardı etmesi, bilinen güvenlik açıklarının siber saldırganlar tarafından istismar edilmesine neden olabilir.

Şubat 2024’te, Change Healthcare, 100 milyondan fazla kullanıcısını etkileyen bir siber saldırının kurbanı oldu. ALPHV/BlackCat adlı grup, oltalama (phishing) yoluyla ele geçirdikleri giriş bilgileriyle Change Healthcare’in sistemlerine erişim sağlayarak bu saldırıyı gerçekleştirdi.

Sisteme girdikten sonra, kötü niyetli aktörler saldırıyı başlatarak faturalandırma, sigorta talepleri ve eczane hizmetleri dahil olmak üzere kritik sağlık hizmetlerini aksattılar. Bu durum, ülke genelinde kesintilere yol açarak sağlık sektörünü ciddi şekilde etkiledi. UnitedHealth’in Mart ayında 22 milyon dolarlık bir fidye ödemesine rağmen, saldırganlar çalınan verileri iade etmeden ortadan kayboldu.

Bu ihlal, ABD nüfusunun yaklaşık üçte birinin tıbbi verilerini ifşa ederek Change Healthcare’e önemli finansal ve itibari zarar verdi.

Siber Güvenlik Eğitimlerinin Şirketlere Katkısı Nedir? 

Siber güvenlik eğitimleri, şirketler için gereksiz bir maliyet kalemi olarak görülse de, aslında stratejik modern iş dünyasında vazgeçilmez bir gerekliliktir. Eğitimlerin en temel katkısı, siber saldırı riskini önemli ölçüde azaltmasıdır. Bilinçli çalışanlar şüpheli e-postaları tanıma, güçlü parolalar oluşturma ve güvenli olmayan bağlantılardan kaçınma gibi doğru davranışları sergileyerek, siber saldırganların başarı oranını düşürürler.

Eğitimler sayesinde çalışanlarınız, potansiyel siber tehditleri daha iyi tanır ve bu tehditlerin hem kendileri hem de şirket için ne anlama geldiğini kavrar. “Benim başıma gelmez” veya “bu benim işim değil” gibi yanılgılardan uzaklaşarak, her çalışanın siber güvenliğin bir parçası olduğunu anlamasını sağlarsınız. Artan farkındalık, anormalliklerin daha hızlı fark edilip raporlanmasına yardımcı olur.

Siber güvenlik saldırısı  yaşandığında, bilinçli  çalışanlar doğru tepki verme yeteneğine sahiptir. Örneğin şüpheli e-postayı hızlıca IT departmanına bildirmek veya fidye yazılımı saldırısı belirtisi fark ettiğinde bilgisayarın ağ bağlantısını kesmek gibi bilinçli adımlar, saldırının yayılmasını önler. Günümüzde KVKK gibi birçok veri koruma yasası şirketlerin çalışan siber güvenlik eğitimi vermesini zorunlu tutar. Vereceğiniz eğitimler, yasal yükümlülüklerinizi yerine getirmenizi sağlayarak olası hukuki yaptırımlardan korunmanıza yardımcı olur. Eş zamanlı olarak sorumlu kurumsal duruşta olduğunuzun da göstergesidir.

Başarılı siber saldırının maliyeti; adli soruşturma, itibar yönetimi, hukuki süreçler, müşteri kaybı ve iş kesintileri gibi kalemlerle oldukça yükselebilir. Çalışanlara yapılan etkili güvenlik eğitimleri, bu tür pahalı olayların önüne geçerek uzun vadede şirketinize önemli finansal tasarruflar sağlar. Önleyici tedbirler, onarıcı tedbirlerden çok daha ekonomiktir.

En önemlisi, siber güvenlik eğitimleri şirketinizde sağlam güvenlik kültürü oluşturmanın temelidir. Çalışanların güvenliği sadece BT departmanının bir sorumluluğu olarak değil, herkesin ortak görevi olarak benimsemesini sağlar. Şirket genelinde daha iş birliğine dayalı güvenlik duruşu oluşturur, çalışanların kendilerini de sistemin bir parçası ve koruyucusu olarak hissetmelerine yardımcı olur.

Farkındalık Eğitimi Olmadan Kurumsal Güvenlik Sağlanabilir mi? 

Farkındalık eğitimi olmadan kurumsal güvenlik sağlanamaz. Günümüzün sürekli evrilen siber tehdit ortamında, sadece teknolojik güvenlik önlemlerine güvenmek, maalesef gerçekçi değildir. En sofistike tehdit algılama sistemlerine olsanız bile, çalışanlarınızın yeterli siber güvenlik farkındalığına sahip olmaması durumunda, şirketiniz bir kale inşa edip kapılarını açık bırakmak gibi bir durumla karşı karşıya kalır. Ve bu açık kapı çoğu zaman insan faktörüdür.

Teknoloji, belirli tehditlere karşı güçlü bir savunma hattı oluşturur, ancak insan manipülasyon yeteneğini taklit eden sosyal mühendislik saldırılarına karşı her zaman yeterli değildir. E-posta filtresi zararlı kimlik avı e-postasını kaçırabilir, ancak eğitilmiş bir çalışan şüpheli işaretleri anında fark edecektir. Teknolojik araçlar ne yapılması gerektiğini söyleyebilir ama nasıl davranılması gerektiğini öğretemez.

Farkındalık eğitimi, hataların olasılığını azaltmak için kritik davranışsal değişiklikleri teşvik eder. Eğitimsiz çalışan, “Bu benim işim değil, IT ilgilensin” gibi yanıltıcı düşüncelere kapılabilir. Bu tür bir yaklaşım, şirketin güvenlik duruşunu zayıflatır.

Siber tehditler sürekli gelişiyor ve saldırı vektörleri değişiyor. Bugünün en popüler phishing taktiğinin, yarın modası geçebilir. Teknoloji güncellemeleri önemli olsa da, çalışanlarınızı yeni tehditler hakkında bilgilendirmek ve onlara nasıl tepki vereceklerini öğretmek, değişen risklere karşı adapte olmanın tek yoludur. Farkındalık eğitimi olmadan, çalışanlarınızın dinamik tehdit ortamına ayak uydurması mümkün değildir.

Şirketinizin ne kadar sağlam siber güvenlik politikaları olursa olsun, eğer çalışanlar bu politikaların ne anlama geldiğini bilmiyorsa, yaptığınız her şey kağıt üzerinde kalır. Farkındalık eğitimi politikaları anlaşılır hale getirir; çalışanların bunları günlük iş akışlarına entegre etmelerini sağlar. Parola politikaları, veri işleme prosedürleri veya cihaz kullanım kuralları gibi her detay, çalışanların katılımıyla anlam kazanır.

Phishing ve Sosyal Mühendislik Saldırılarına Karşı Çalışan Eğitimi

Siber saldırıların en tehlikeli biçimlerinden ikisi olan phishing (kimlik avı) ve sosyal mühendislik, doğrudan insan faktörünü hedef alır. Karmaşık kodlar veya teknik güvenlik açıkları yerine insan psikolojisini manipüle ederek hedeflerine ulaşır. Bu nedenle şirketinizin en güçlü savunma hattını oluşturabilmek için çalışanlarınızın bu tür saldırılara karşı özel olarak eğitilmesi hayati önem taşır. Eğitim içeriğinde mutlaka yer alması gerekenleri aşağıda bulabilirsiniz:

  • Siber güvenlikte insan hatalarının önlenmesi adına “Phishing Nedir ve Nasıl Tanınır?” konusuna eğitiminizde geniş yer vermelisiniz. Çalışanlarınıza, gelen e-postaların ve mesajların detaylarını incelemeyi öğretmelisiniz. Gönderen e-posta adresinin resmi ve doğru görünüp görünmediğini kontrol etmeyi anlatabilirsiniz. Sahte adresler genellikle küçük harf değişiklikleri (örneğin, “microsoft.com” yerine “https://www.google.com/search”) içerir.
  • Profesyonel kurumlar nadiren yazım veya dilbilgisi hatası yapar. Bu tür hatalar dolandırıcılık belirtisidir.
  • Saldırganlar genellikle sizi hızlı hareket etmeye zorlamak için “hesabınız askıya alınacak”, “acil ödeme yapmanız gerekiyor” gibi ifadeler kullanır. Bu tür baskıcı dil, şüphe uyandırmalıdır.
  • Herhangi bir bağlantıya tıklamadan veya eki açmadan önce, fare imlecini bağlantının üzerine getirerek gerçek URL’yi görmeyi tarif edebilirsiniz. Beklenmedik veya alakasız eklerden uzak durulması gerektiğini vurgulayabilirsiniz.
  • Bankanızın veya IT departmanınızın asla e-posta yoluyla şifre veya hassas bilgi istemeyeceğini net şekilde belirtmelisiniz.
  • Örneğin, “IT desteğinden arıyorum, sisteminizde bir sorun var, şifrenizi teyit eder misiniz?” Bu durumlarda her zaman kimliği doğrulamadan bilgi verilmemesi gerektiğini anlatmalısınız. Telefonu kapatıp, şirketin resmi numaralarından geri aramalarını önerebilirsiniz.
  • Eğitimin en etkili yollarından biri, teorik bilgiyi pratiğe dökmektir. Düzenli olarak sahte phishing testleri ve simülasyonlar düzenlemelisiniz. Testler, çalışanlarınızın gerçek bir saldırıya benzer ortamda deneyim kazanmasını sağlar; reaksiyonlarını ölçmenize olanak tanır. Test sonuçlarını bireysel olarak değil, genel öğrenme fırsatı olarak değerlendirmeli, eksiklikleri gidermek için ek eğitimler planlamalısınız.

Bu eğitimler sadece bilgi vermekle kalmamalı, aynı zamanda çalışanlarınızda davranış değişikliği yaratmayı hedeflemelidir. Çalışanlarınızı eğitmek, onları şirketinizin dijital kalkanının en önemli parçası haline getirmektir.

Çalışanlar için Etkili Bir Siber Güvenlik Eğitim Programı Nasıl Oluşturulur?

Etkili siber güvenlik eğitim programı oluşturmak, “bir kere yap ve unut” yaklaşımından çok daha fazlasıdır. Sürekli evrilen tehditlere karşı şirketinizin direncini artıran, dinamik bir süreç olmalıdır. Bir eğitim programına başlamadan önce, şirketinizin ve çalışanlarınızın mevcut durumunu anlamalısınız. Hangi departmanlar hangi tür verilere erişiyor? Hangi çalışanlar daha yüksek risk altında? Geçmişte yaşanan güvenlik olayları var mı? Bu soruların cevapları, eğitim içeriğinizin ve hedef kitlenizin belirlenmesine yardımcı olacaktır. Farklı departmanlar için özelleştirilmiş eğitimler, genel geçer programdan çok daha etkili olacaktır.

Sıkıcı ve tekdüze eğitimler, bilgi akışını engeller. Bilgi güvenliği eğitimini ilgi çekici hale getirmek için farklı formatları bir araya getirebilirsiniz. Çalışanların kendi hızlarında ve istedikleri zaman tamamlayabileceği interaktif modüller sunabilirsiniz. Kısa videolar, animasyonlar ve bilgi kartları eklemek eğitimin verimini yükseltecektir.

Yılda bir veya iki kez zorunlu yenileme eğitimleri düzenleyebilirsiniz. Yeni tehdit ortaya çıktığında veya önemli güncellemeler olduğunda kısa, odaklanmış bilgilendirmeler planlamalısınız. İşbaşı oryantasyonunun bir parçası olarak siber güvenlik eğitimini zorunlu hale getirebilirsiniz.

Bir siber güvenlik eğitim programının başarısı, üst yönetimin desteği olmadan zordur. Yönetim siber güvenliğin öncelik olduğunu ve eğitimlerin ciddiye alınması gerektiğini davranışlarıyla göstermelidir. Yönetim ekibinin de eğitimlere katılması, çalışanlara önemli bir mesaj verecektir.

Siber Güvenlik Kültürü: Kurum Genelinde Bilinç Oluşturmanın Önemi

Güçlü siber güvenlik kültürü, olaylar yaşanmadan önce riskleri yönetme ve potansiyel tehditleri önleme yeteneği sağlar. Çalışanlar, şüpheli durumları hızla fark ederek gerekli adımları atar; potansiyel sorunların büyümesini engeller.

Çalışanların güvenlik bilinci yüksek olduğunda, hem kendi aralarındaki güven hem de müşterilerin şirkete olan güveni artar. Şirketinizin siber güvenliğe verdiği önem, itibarınızı doğrudan etkiler. Güvenliğe yatırım yapmak marka değerini koruma anlamına gelir.

Bir siber güvenlik olayı meydana geldiğinde, bilinçli kültüre sahip çalışanlar paniğe kapılmak yerine, belirlenen prosedürlere uygun olarak doğru tepkiler verir. Kiminle iletişime geçebileceği, hangi adımların atıldığı netleşir. Bu da olayın etkisini en aza indirerek şirketin hızla toparlanmasını sağlar.

Sadece teknolojiye dayalı güvenlik çözümleri, yeni tehditler ortaya çıktıkça eskiyebilir. Ancak bilinçli insanlardan oluşan şirket kültürü, sürekli değişen tehditlere karşı daha esnek bir savunma hattı sunar.

Çalışan Güvenlik Eğitiminin Sürekliliği: Tek Seferlik Eğitim Yeterli mi?

Birçok şirket, çalışanlarına yılda bir kez zorunlu siber güvenlik eğitimi vererek bu görevi yerine getirdiğini düşünür. Fakat tek seferlik eğitim kesinlikle yeterli değildir. Siber güvenlik sürekli adapte olan dinamik süreçtir. Dinamizm karşısında çalışan güvenliği eğitiminin de kesintisiz olması zorunluluktur.

 

Tek seferlik eğitimden sonra elde edilen bilginin büyük kısmı zamanla kaybolabilir. Güvenli davranışların alışkanlık haline gelmesi ve içselleştirilmesi için sürekli tekrar gereklidir. Tıpkı düzenli spor yaparak kaslarınızı güçlendirdiğiniz gibi, siber güvenlik bilinci de sürekli egzersizle güçlenir.

Şirketlere sürekli yeni çalışanlar katılır. Bu yeni işe başlayanlar mevcut güvenlik politikaları, prosedürleri ve güncel tehditler hakkında hiçbir bilgiye sahip olmayabilirler. Onların da şirketin siber güvenlik kültürüne ve bilincine dahil olması için kapsamlı ve düzenli eğitim almaları gereklidir.

Şirketiniz yeni yazılımlar kullanmaya başlayabilir, yeni sistemler entegre edebilir veya iş süreçlerinde değişikliklere gidebilirler. Her yeni teknoloji, beraberinde yeni güvenlik riskleri getirebilir. Çalışanların bu yeni riskler ve onlara karşı alınması gereken önlemler hakkında güncel bilgiye sahip olmaları için sürekli eğitim şarttır.

Siber güvenlik kültürü, bir kez oluşturulup bırakılabilecek bir şey değildir, sürekli beslenmeli ve canlı tutulmalıdır. Düzenli farkındalık faaliyetleri çalışanların güvenlik bilincini yüksek tutarak güvenlik kavramını günlük işlerinin ayrılmaz parçası haline getirir. Mikro eğitimler, güvenlik bültenleri, iç iletişim kampanyaları ve interaktif atölye çalışmaları gibi çeşitli yaklaşımları benimseyebilirsiniz.

Şirketinizin dijital varlıklarını korumak adına, zayıf halka olarak görülen insan unsurunu en güçlü savunma hattınıza dönüştürmek zorundasınız. Çalışan hatalarıyla gerçekleşen sayısız siber saldırı vakası, farkındalık eğitimi olmadan kurumsal güvenliğin sağlanamayacağını açıkça ortaya koyar. Bu kritik ihtiyacın farkında olan Berqnet, şirketinizin kurumsal siber güvenlik duruşunu güçlendirmek için etkili eğitim çözümleri sağlar. Çalışanlarınızın bilgi düzeylerini artıracak ihtiyaçlarınıza özel siber güvenlik eğitim programları tasarlar. Siz de Berqnet sorumluluk projesi olan “Herkes İçin Siber Güvenlik” web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Uzaktan çalışan personel için siber güvenlik eğitimleri nasıl özelleştirilmelidir? 

Uzaktan çalışan personel için siber güvenlik eğitimleri, uzaktan çalışma ortamının kendine özgü risklerine odaklanarak özelleştirilmelidir. Güvenli ev ağı kullanımı, kişisel cihazların (BYOD) güvenliği, halka açık Wi-Fi ağlarından kaçınma, bulut tabanlı uygulamaların güvenli kullanımı ve sanal toplantı platformlarındaki olası tehditler gibi konulara ağırlık verilmelidir. Ayrıca, eğitimlerin çevrimiçi, interaktif ve esnek formatlarda sunulması, uzaktan çalışanların erişilebilirliğini ve katılımını artırır.

Siber güvenlik farkındalığı eğitimlerinin başarıya ulaşmasında “ödüllendirme” mekanizmalarının rolü nedir? 

Ödüllendirme mekanizmaları, siber güvenlik farkındalık eğitimlerinin başarıya ulaşmasında çalışan motivasyonunu artırarak önemli bir rol oynar. Güvenlik ihlallerini bildiren, şüpheli e-postaları tespit eden veya simülasyonlarda başarılı olan çalışanları ödüllendirmek, pozitif davranışları pekiştirir ve güvenlik kültürünü güçlendirir. Bu, çalışanların kendilerini savunma zincirinin bir parçası olarak görmelerini teşvik eder ve sadece “cezadan kaçınma” değil, “güvenliğe katkıda bulunma” bilinciyle hareket etmelerini sağlar.

Siber güvenlikte insan faktörü, yeni ortaya çıkan yapay zeka (YZ) ve makine öğrenimi (ML) tehditleriyle nasıl ilişkilidir? 

Siber güvenlikte insan faktörü, yeni ortaya çıkan yapay zeka (YZ) ve makine öğrenimi (ML) tehditleriyle yakından ilişkilidir çünkü saldırganlar bu teknolojileri daha sofistike ve inandırıcı phishing/sosyal mühendislik saldırıları oluşturmak için kullanabilirler. YZ destekli araçlar, sahte e-postaların dilini ve tonunu daha gerçekçi hale getirebilir veya hedefli (spear phishing) saldırıları kişiselleştirebilir. Bu durum, insan algısını ve karar verme mekanizmalarını daha da zorlayarak, çalışanların YZ destekli saldırıları tanıması için daha ileri seviyede ve sürekli eğitim almasını zorunlu kılar.

Size En Uygun Berqnet Çözümüyle Tanışın

Berqnet Firewall ve SASE Platformu

Teklif Al
İş Ortağı Olun

Size En Uygun Berqnet Çözümüyle Tanışın

Berqnet Firewall ve SASE Platformu

Teklif Al
İş Ortağı Olun