> Blog > Ağ Teknolojileri > Red Team vs. Blue Team: Kurumlar İçin Etkili Siber Güvenlik Testleri

Red Team vs. Blue Team: Kurumlar İçin Etkili Siber Güvenlik Testleri

 

Siber saldırılar artık üst düzey yöneticilerden insan kaynaklarına kadar herkesin sorumluluk alanına giren ciddi tehditler arasında yer alıyor. Şirketlerin siber güvenlik testleri de bu noktada oldukça önemli bir hal alıyor.

Tam da bu noktada, siber güvenlik dünyasında önemli yere sahip olan Red Team ve Blue Team kavramları devreye girer. Red Team, tıpkı hacker gibi hareket ederek sistemlerinizdeki açıklıkları ortaya çıkarırken; Blue Team ise saldırılara karşı nasıl daha güçlü savunmalar geliştirebileceğinizi test ediyor. İki ekip arasındaki mücadele, aslında kurumunuzun güvenlik reflekslerini keskinleştiren tatbikat niteliği taşıyor. Bu yazıda Red Team ve Blue Team’in ne anlama geldiğini, nasıl çalıştıklarını ve kurumunuz için neden önemli olduklarını bulabilirsiniz.

Sase Sase

Red Team Nedir? Kurumlara Sağladığı Faydalar Nelerdir? 

Siber güvenlikte Red Team, kurumun savunma sistemlerini gerçek dünya saldırılarına karşı test etmek amacıyla oluşturulan, dış tehdit gibi davranan uzman ekiptir. Red Team üyeleri, etik hackerlardan oluşur ve kurumunuzun BT altyapısını, personelini, fiziksel güvenliğini ve süreçlerini kapsamlı biçimde sınar. Amaç yalnızca teknik açıkları değil, insan kaynaklı hataları da ortaya çıkarmaktır.

Red Team egzersizleri sırasında, ekipler tıpkı siber saldırganlar gibi düşünür. Sosyal mühendislik yöntemleri kullanabilir, çalışanlara sahte e-postalar göndererek oltalama saldırıları düzenleyebilir ya da fiziksel ortama sızmaya çalışabilir. Bu sayede kurumunuzun gerçekten ne kadar savunmasız ya da dayanıklı olduğu net biçimde ortaya çıkar. Red Team’in kurumlara sağladığı temel faydalar aşağıdaki gibi sıralanır:

 

  • Kurum içindeki güvenlik açıklarını teorik seviyeden ileri taşıyarak pratik düzeyde test eder. Gerçek saldırganların izleyeceği yolları simüle ederek sizi olası tehditlere hazır hâle getirir.
  • IT ve güvenlik ekiplerinizin olaylara ne hızda tepki verdiğini ölçer. Refleksler gerçek kriz anında hayati rol oynar.
  • Güvenlik için yaptığınız teknolojik yatırımların gerçekten işe yarayıp yaramadığını test etme şansı verir. Kullanılan yazılımların ya da donanımların zayıf noktaları ortaya çıkar.
  • Saldırı senaryolarına çalışanların nasıl tepki verdiği gözlemlenir. Bu sayede çalışan eğitimleri daha hedef odaklı hâle getirilebilir.

Blue Team Nedir? Savunma Stratejileri Nasıl Geliştirilir? 

Red Team saldırıyı simüle eden taraftaysa, Blue Team de savunma hattını oluşturan kahramanlardır. Blue Team, kurumunuzu siber tehditlere karşı korumakla sorumlu olan iç güvenlik ekibidir. Ekip saldırıların tespit edilmesi, analiz edilmesi, durdurulması ve sistemlerin normale döndürülmesi gibi süreçlerden sorumludur. Blue Team yalnızca “gelen saldırıya tepki veren” bir yapının ötesinde, proaktif savunma stratejileri geliştiren mekanizmadır.

Blue Team üyeleri, kurum içi ağları sürekli olarak izler, anormal davranışları tespit etmeye çalışır ve olaylara hızlı müdahalede bulunur. Sistem log’larını inceleyerek potansiyel tehditlerin izini sürer, çalışanlara yönelik farkındalık eğitimleri düzenler. Gerekli gördüğü noktada güvenlik politikalarının uygulanmasını denetler. Blue Team ile savunma stratejileri geliştirirken aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:

  • Güvenlik Bilgi ve Olay Yönetimi (SIEM) araçları sayesinde kurumunuzdaki tüm güvenlik olaylarını tek merkezden izleyebilir, hızla müdahale edebilirsiniz. Örneğin Splunk veya QRadar gibi platformlar Blue Team’in olaylara anında tepki verebilmesini sağlar.
  • Pasif kalmak yerine aktif olarak sistem içinde gizlenmiş tehditleri aramak, saldırganları tespit etmede önemli avantaj sağlar.
  • Tatbikatlar sayesinde ekip üyeleri olaylara refleksif şekilde müdahale etmeyi öğrenir. Bu testlerde Red Team ile iş birliği yaparak daha gerçekçi senaryolar oluşturabilirsiniz.
  • Her güvenlik olayı, yeni dersler ve iyileştirme alanları sunar. Bu nedenle log analizleri ve post-mortem değerlendirmeler, stratejinizi geliştirmenize katkı sağlar.

Red Team ve Blue Team Arasındaki Farklar Nelerdir? 

Her ne kadar karşıt görevlerde yer alsalar da, Red Team ve Blue Team aslında birbirini tamamlayan iki ekip olarak düşünülmelidir. Red Team, sisteminizdeki zayıf noktaları ortaya çıkarır; Blue Team ise bu açıkları kapatarak güvenlik seviyenizi yükseltir. Aralarındaki etkileşim, sürekli gelişen siber savunma döngüsünü oluşturur. Aralarındaki temel farklar şu şekildedir:

  • Amaç: Red Team, saldırgan odaklı yaklaşımla, siber suçluların kullandığı teknikleri ve taktikleri benimser. Blue Team ise savunmacı yaklaşımla, tehditleri tespit etme, önleme ve bunlara müdahale etme üzerine yoğunlaşır.
  • Gizlilik: Red Team operasyonları gizli tutulur. Blue Team, Red Team’in saldırılarını bilmeden, gerçek saldırı varmış gibi tepki verir. Bu, Blue Team’in gerçek hayattaki saldırıya ne kadar hazırlıklı olduğunu ölçmek için önemlidir.
  • Metodoloji: Red Team, keşif, hedef belirleme, erişim sağlama, yetki yükseltme ve veri sızdırma gibi adımları içeren saldırı zincirini takip eder. Blue Team ise izleme, analiz, tespit, müdahale ve kurtarma süreçlerini uygular.
  • Ölçüt: Red Team’in başarısı, yeni zafiyetleri ortaya çıkarma yetenekleriyle ölçülür. Blue Team’in başarısı ise saldırıları engelleme konusundaki yeri ile değerlendirilir.

Bu farklılıklar, iki ekibin birbirini tamamlamasını sağlar. Bir Red Team testi, Blue Team’in savunma yeteneklerinin nerede zayıf olduğunu gösterirken, Blue Team’in güçlü savunmaları da Red Team’in daha yaratıcı ve karmaşık saldırı vektörleri geliştirmesine neden olur. Bu sürekli gelişen döngü, kurumun siber güvenlik olgunluğunu artırır.

İki ekibin arasındaki farkları görmek, kurumunuzda her iki ekibin de neden ayrı ayrı değil, birlikte değerlendirilmesi gerektiğini anlamanıza yardımcı olur. Özellikle büyük organizasyonlarda, bu ikili yapının zamanla daha entegre çalışması için Purple Team adı verilen iş birliği modeli de kullanılmaya başlanmıştır.

Red Team Blue Team Egzersizleri Neden Yapılmalı?

Gerçek siber saldırı yaşandığında başarılı savunmanın en büyük sırrı hazırlıklı olmaktır. Red Team Blue Team egzersizleri, işte tam da bu hazırlığı yapmanızı sağlar. Tatbikatlar sayesinde kurumunuz, siber saldırılar karşısında nasıl tepki vereceğini önceden test eder, eksiklerini görür; müdahale kabiliyetini geliştirir.

Kapsamlı Red Team testi, kurumun kendi iç güvenlik denetimleriyle bile gözden kaçabilecek “kör noktaları” veya çoklu zafiyetlerin birleşimiyle oluşan riskleri ortaya çıkarabilir. Örneğin bir güvenlik duvarı kuralının atlandığı ve ardından başka sistemde bulunan eski yazılım zafiyetinin kullanılarak ağa sızıldığı senaryo, tekil zafiyet taramalarıyla tespit edilemeyebilir.

Yapılan egzersizler, Red Team ve Blue Team üyeleri arasında iletişimi ve iş birliğini teşvik eder. Karşı taraftan öğrenerek, her iki ekip de kendi rollerinde daha yetkin hale gelir. Siber güvenlik yatırımlarının ne kadar etkili olduğunu somut bir şekilde gösterir. Yapılan harcamaların güvenliği ne ölçüde artırdığını anlamak, gelecekteki bütçeleme adına önemlidir.

Her kurumun risk düzeyine ve büyüklüğüne göre frekans değişse de genel olarak yılda en az bir kez kapsamlı Red Team-Blue Team tatbikatı yapılması önerilir. Daha sık gerçekleştirilen mini tatbikatlar ise günlük operasyonlara entegre edilebilir.

Red ve Blue Team Çalışmalarında Kullanılan Yaygın Araçlar 

Siber güvenlik dünyasında, hem Red Team hem de Blue Team ekipleri, görevlerini etkin şekilde yerine getirebilmek için çeşitli araçlardan faydalanır. Kullanılan araçlar, saldırıları simüle etmekten savunmaları güçlendirmeye kadar birçok farklı amaca hizmet eder. 

Red Team cephesinde, hedeflenen ağlarda zafiyetler bulmak ve zafiyetleri istismar etmek için çeşitli yazılımlar kullanır. Araçların başında Metasploit Framework gelir. Geniş exploit payload kütüphanesine sahip olan Metasploit, sızma testleri için sektör standardı kabul edilir. 

Port taraması dendiğinde ise akla ilk gelen araç Nmap’tir; ağdaki cihazları, açık portları tespit etmekte son derece güçlüdür. Ağ trafiğini detaylı şekilde analiz etmek ve potansiyel güvenlik açıklarını bulmak için Wireshark gibi paket analizörleri kullanılırken, web uygulamalarının zafiyetlerini test etmek istendiğinde Burp Suite benzeri kapsamlı araçlar tercih edilir. 

Daha gerçekçi saldırı senaryoları için Cobalt Strike gibi araçlar kullanılır. Bu tür platformlar, komuta-kontrol (C2) altyapısı oluşturma, zararlı yazılım dağıtma ve kalıcılık sağlama gibi gelişmiş yetenekler sunar. Sosyal mühendislik saldırıları, özellikle oltalama ve kimlik avı gibi yöntemleri test etmek için Social Engineering Toolkit (SET) gibi araçlar Red Team’in cephaneliğinde yer alır. Tüm bu araçlar ve daha fazlası, sızma testleri için özel olarak tasarlanmış Kali Linux işletim sistemi içinde hazır olarak bulunur.

Blue Team ise, kurumun siber varlıklarını korumakla görevlidir. Ekip, savunma stratejilerini güçlendirmek için bir dizi teknolojik çözüme ihtiyaç duyar. Güvenlik olaylarını yönetme ve bilgi analizi yapma konusunda en kritik araçların başında SIEM sistemleri gelir. Splunk, ELK Stack veya Microsoft Sentinel gibi SIEM çözümleri, farklı güvenlik uygulamalarından gelen logları toplar, korelasyon yapar ve potansiyel güvenlik olaylarını gerçek zamanlı olarak tespit eder. 

Ağ trafiğini izleyerek kötü niyetli aktiviteleri tespit eden ve önleyen IDS/IPS çözümleri Blue Team’in vazgeçilmezlerindendir. Uç noktalarda şüpheli aktiviteleri izlemek, tespit etmek ve müdahale etmek için EDR çözümleri kullanılır. Ağ güvenliğinin temel taşlarından olan güvenlik duvarları (firewall), yetkisiz erişimi engellemek için kurallara göre ağ trafiğini filtreler. Kötü amaçlı yazılımları tespit etmek ve temizlemek için antivirüs yazılımları kullanılırken, sistemlerde bilinen güvenlik açıklarını düzenli olarak taramak için zafiyet tarayıcıları devreye girer.

Purple Team Nedir? Red ve Blue Team İş Birliği Nasıl Olur?

Siber güvenlikte Red Team ve Blue Team’in ayrı ayrı çalışması önemli faydalar sağlasa da, iki gücün gerçek potansiyeli, bir araya gelerek sürekli iyileştirme döngüsü oluşturduklarında ortaya çıkar. İşte bu iş birliği modeline Purple Team adı verilir. Purple Team, aslında tek başına ayrı ekip olmaktan ziyade, Red Team’in saldırı odaklı yeteneklerini ve Blue Team’in savunma odaklı yeteneklerini birleştiren, dinamik çalışma felsefesidir. Adını, kırmızı ve mavinin birleşimiyle oluşan mor renkten alır ve siber güvenlikte saldırı ile savunmanın uyumlu birlikteliğini temsil eder.

Purple Team’in temel amacı, Red Team’in saldırı tekniklerini doğrudan Blue Team’e ileterek, savunma mekanizmalarının anında ve güçlendirilmesini sağlamaktır. Geleneksel Red Team testlerinin ardından gelen uzun raporlama süreçlerini hızlandırır; savunma duruşunu daha çevik hale getirir. 

Purple Teaming sürecinin başlangıcında, Red ve Blue Team üyeleri, kurumun genel güvenlik hedefleri doğrultusunda ortak hedefler belirlemek için bir araya gelirler. Örneğin, kritik veritabanına yetkisiz erişimi engellemek veya fidye yazılımı bulaşmasını tespit edip engellemek gibi hedefler belirlenebilir. Bu aşamada en kritik unsurlardan biri şeffaf iletişimdir. Red Team, gerçekleştireceği saldırıların teknik detaylarını, kullandığı araçları ve bulduğu zafiyetleri Blue Team ile açıkça paylaşır. Blue Team’in neden belirli bir saldırıyı tespit edemediğini veya müdahalede geciktiğini anlamasına yardımcı olur.

Purple Team egzersizleri sırasında, Red Team saldırı tekniği uygularken, Blue Team de aynı anda saldırıyı kendi savunma sistemleri (SIEM, EDR vb.) üzerinden tespit etmeye çalışır. Eğer Blue Team saldırıyı kaçırırsa, Red Team “Şu IP adresinden, bu kullanıcı hesabıyla, şu teknikle saldırdık. Loglarınızda şu imzaları aramalısınız” gibi anlık geri bildirim sağlar. Blue Team geri bildirimle birlikte savunma kurallarını günceller, yeni algılama mekanizmaları ekler veya mevcut güvenlik kontrollerinin ayarlarını optimize eder. Adeta “canlı lab” ortamında, savunma yeteneklerinin anında test edilip geliştirildiği döngü oluşturur.

Purple Team, karşılıklı bilgi aktarımı için mükemmel platform sunar. Red Team üyeleri, Blue Team’e saldırganların kullandığı güncel taktik, teknik ve prosedürler (TTP’ler) hakkında eğitimler verebilir. Örneğin yeni oltalama tekniğinin nasıl çalıştığını veya sızma testinde kullanılan özel bir aracın nasıl işlediğini anlatabilirler. Aynı şekilde Blue Team de Red Team’e kendi savunma prensipleri, izleme yetenekleri ve olay müdahale süreçleri hakkında bilgi aktarabilir. Karşılıklı bilgi alışverişi, her iki ekibin de birbirinin alanındaki yetkinliğini artırır; siber güvenlik anlayışını derinleştirir.

Purple Team, sadece mevcut zafiyetleri bulmakla kalmaz, aynı zamanda gelecekteki olası tehditlere karşı da hazırlık yapar. Her iki ekip de yeni ortaya çıkan saldırı trendlerini göz önünde bulundurarak daha karmaşık saldırı senaryoları geliştirmek için birlikte çalışır. Senaryolar Blue Team’in proaktif tehdit avcılığı (threat hunting) yeteneklerini geliştirmesine olanak tanır; yani bilinen bir saldırı olmasa bile sistemlerde potansiyel olarak kötü niyetli aktivite işaretlerini aramalarına yardımcı olur.

Diyelim ki bir finans kurumu, çalışanlarının e-posta güvenliğini test etmek istiyor. Red Team, sofistike oltalama e-postası tasarlar, belirlediği hedeflere gönderir. Blue Team ise kendi güvenlik sistemleri üzerinden bu e-postayı ve sonrasında yaşanabilecek aktiviteleri tespit etmeye çalışır. Eğer Blue Team oltalama girişimini kaçırırsa, Red Team hemen devreye girerek, “Bu e-postayı şu özelliklerle gönderdik, hangi loglarda bunu aramalısınız?” diye geri bildirimde bulunur. Blue Team bu bilgiyi kullanarak e-posta filtreleme kurallarını günceller, SIEM sistemine yeni algılama kuralları ekler ve çalışanlara ek farkındalık eğitimi verir. Gün sonunda hem Blue Team’in tespit yeteneği anında gelişir hem de Red Team sonraki testinde daha zorlu senaryo denemesi için veri elde eder.

Kurumlar İçin Uygun Red, Blue ve Purple Team Testleri Nasıl Planlanmalı?

Kurumların siber güvenlik duruşunu güçlendirmek için uygulanan Red, Blue ve Purple Team testlerinin başarısı, detaylı stratejik planlamaya bağlıdır. Rastgele veya yetersiz planlanmış testler beklenen faydayı sağlamaz, hatta potansiyel riskler barındırabilir. Uygun güvenlik testi planlarken dikkate almanız gereken adımlar şunlardır:

1. Net Hedef ve Kapsam Belirleme

Her güvenlik testinin başlangıç noktası, net hedefler belirlemektir. Testin neden yapıldığını ve hangi risklerin ele alınacağını netleştirmelisiniz:

  • Red Team: Kritik veriye erişimi engelleme, belirli iş süreçlerini kesintiye uğratma potansiyeli veya fidye yazılımı senaryolarının etkilerini simüle etme gibi gerçek saldırgan TTP’lerini taklit ederek savunma etkinliğini ölçer.
  • Blue Team: Saldırıları tespit etme, analiz etme ve yanıtlama yeteneğinizi geliştirme, yani kurumun savunma ve olay müdahale yeteneklerini sınama hedeflidir.
  • Purple Team: Red Team saldırıları ile Blue Team savunmaları arasındaki boşlukları belirleyerek her iki takımın da yeteneklerini karşılıklı olarak geliştirmeyi, süreçleri optimize etmeyi ve iletişimi güçlendirmeyi amaçlar.

Hedeflerin yanı sıra, testin kapsamı da titizlikle belirlenmelidir. Hangi sistemler, ağlar, uygulamalar, fiziksel lokasyonlar veya insan faktörleri teste dahil edilecek? Test dışarıdan mı başlayacak, yoksa içeriden tehdit gibi mi davranacak? Net kapsam, kaynakların doğru yönlendirilmesini sağlar.

2. Risk Yönetimi ve Etik Sınırlar (Rules of Engagement)

Güvenlik testleri gerçekçi saldırıları simüle ettiğinden, olası riskleri en aza indirmek ve etik sınırlar içinde kalmak adına kesin sınırlar belirlenmelidir. “Rules of Engagement” (RoE) belgesi tüm taraflar için yol haritasıdır ve şunları içerir:

  • Başlangıç Kuralları: Yasak olan teknikler (örn. yıkıcı eylemler).
  • Operasyonel Detaylar: Testin zamanı, süresi ve acil durdurma anahtarı (“kill switch”) gibi iletişim protokolleri.
  • Yasal ve Uyum: Tüm testlerin yasal çerçevelere ve kurumsal uyum politikalarına uygunluğu.

3. Bilgilendirme Seviyesinin Belirlenmesi

Blue Team’e test hakkında ne kadar bilgi verileceği, testin arzulanan gerçekçilik seviyesine göre değişir ve kurumun güvenlik olgunluğuna göre karar verilmelidir:

  • “Blind” Test (Kör): Blue Team’e önceden bilgi verilmez, gerçek saldırı durumuna en yakın senaryodur (Red Team için sık kullanılır).
  • “Semi-Blind” Test (Yarı Kör): Genel bilgiler verilir, spesifik saldırı yöntemleri açıklanmaz.
  • “Informed” Test (Bilgilendirilmiş): Tüm detaylar önceden açıklanır, belirli savunma mekanizmalarını test etmek veya Purple Team çalışmaları için daha uygundur.

4. Ekip Yetkinlikleri ve İşbirliği

Testi yürütecek ekibin gerekli araçlara, bilgiye, deneyime ve etik anlayışa sahip olması kritik öneme sahiptir.

  • Red Team: Saldırı teknikleri, sızma testleri, sosyal mühendislik ve istihbarat toplama konularında uzmandır. Harici hizmet sağlayıcılar da faydalı olabilir.
  • Blue Team: Olay müdahale, tehdit avcılığı ve güvenlik operasyonlarında yetkindir; SIEM ve EDR gibi araçları etkin kullanır.
  • Purple Team: Red ve Blue Team üyelerinden oluşur; amaç iki takım arasındaki iletişimi ve işbirliğini kolaylaştırmaktır. Bulguları paylaşır, savunma stratejilerini birlikte geliştirir.

5. Raporlama ve İyileştirme

Test sonunda, ilgili ekipler tespit edilen zafiyetleri ve iyileştirme önerilerini içeren kapsamlı raporlar sunmalıdır:

  • Red Team Raporu: Tespit edilen zafiyetler, saldırı yolları ve kritiklik.
  • Blue Team Raporu: Tespit ve yanıt verme yetenekleri, olay müdahale süreçlerinin etkinliği.
  • Purple Team Raporu: Saldırı ve savunma perspektifinden dersler, süreç iyileştirmeleri ve stratejik öneriler.

Etkili bir geri bildirim süreci, testin faydasını maksimize eder. Bulgular paylaşılmalı ve aksiyon planları oluşturularak kurumun siber güvenlik olgunluğu sürekli artırılmalıdır.

Siber güvenlik yolculuğunuzda, sağlam ağ altyapısı büyük önem taşır. Berqnet işletmelerinize özel olarak tasarlanmış
firewall ve SASE çözümleriyle, sisteminizi dış tehditlere karşı korumanıza yardımcı olur. Güvenlik denetiminizi bir üst seviyeye taşımak ve Berqnet’in size nasıl yardımcı olabileceğini öğrenmek için hemen iletişime geçin!

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

 

Siber güvenlik testleri, yalnızca büyük şirketler için mi gereklidir?

Hayır, siber güvenlik testleri her büyüklükteki kurum için kritik öneme sahiptir. Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) de siber saldırıların hedefi olabilir ve genellikle büyük şirketlere göre daha az savunma kaynağına sahip oldukları için daha savunmasız kalabilirler. Bu testler, olası tehditleri önceden belirleyerek, her ölçekten kurumun siber güvenlik duruşunu güçlendirmesine yardımcı olur.

Red Team testleri sırasında yaşanabilecek aksaklıklarda acil durdurma (kill switch) mekanizması nasıl çalışır?

Acil durdurma (“kill switch”), Red Team testi sırasında beklenmeyen veya potansiyel olarak zarar verici bir durum ortaya çıktığında, testin anında durdurulmasını sağlayan önceden tanımlanmış bir protokoldür. Genellikle “Rules of Engagement” (RoE) belgesinde açıkça belirtilir ve tüm ilgili taraflar (Red Team, Blue Team, yönetim) tarafından bilinir. Bir kriz anında, belirlenen bir iletişim kanalı üzerinden bu anahtar devreye sokularak testin tüm operasyonları durdurulur ve olası zararlar en aza indirilir.

Purple Team modeli, kurumun güvenlik bütçesini nasıl etkiler? 

Purple Team modeli, ilk bakışta ek bir işbirliği süreci gibi görünse de uzun vadede güvenlik bütçesi üzerinde olumlu etkileri olabilir. Red Team ve Blue Team arasındaki sürekli geri bildirim ve işbirliği sayesinde, güvenlik yatırımları daha verimli hale gelir. Zafiyetler daha hızlı tespit edilip giderilir, gereksiz araç alımları önlenir ve mevcut kaynakların optimum kullanımı sağlanır. Bu da, siber saldırıların neden olabileceği potansiyel maddi kayıpları ve operasyonel kesintileri azaltarak dolaylı yoldan maliyet tasarrufu sağlar.

Siber güvenlik testlerinin yasal uyumluluk açısından önemi nedir? 

Siber güvenlik testleri, GDPR, KVKK, HIPAA gibi veri koruma mevzuatları ve endüstri standartları (ISO 27001, PCI DSS) gibi yasal uyumluluk gerekliliklerini karşılamak adına büyük önem taşır. Bu testler, kurumların ilgili düzenlemelere ne kadar uyumlu olduğunu gösterir ve olası uyumsuzlukları tespit ederek yasal riskleri azaltmaya yardımcı olur. Ayrıca, düzenleyici denetimlerde kurumun proaktif bir güvenlik yaklaşımı sergilediğini kanıtlar.

Kaynak

  1. Red Teaming vs. Blue Teaming: A Comparative Analysis of CyberSecurity Strategies in the Digital Battlefield

Size En Uygun Berqnet Çözümüyle Tanışın

Berqnet Firewall ve SASE Platformu

Teklif Al
İş Ortağı Olun

Size En Uygun Berqnet Çözümüyle Tanışın

Berqnet Firewall ve SASE Platformu

Teklif Al
İş Ortağı Olun