> Blog > Ağ Teknolojileri > Muhasebe ve Mali Müşavirlik Firmalarında Veri Güvenliği

Muhasebe ve Mali Müşavirlik Firmalarında Veri Güvenliği

Mali müşavirlik ve muhasebe firmaları, kritik verilerin yönetildiği merkezlerdir. Tüm bu finansal bilgiler siber saldırganların iştahını kabartır, hassas bilgiler her an kötü niyetli girişimlerle karşı karşıya kalma potansiyeli taşır. Dolayısıyla mali verilerin güvenliğini sağlamak, sadece yasal zorunluluk olmaktan öte, sektördeki profesyonel sorumluluğun temel direğini oluşturur. Dijitalleşmeyle birlikte artan siber tehditler çağında, finansal bilgilerin korunması vazgeçilmez önceliktir. Yazının devamında muhasebe ve mali müşavirlik firmalarının finansal verilerini nasıl koruyabileceğini inceleyebilirsiniz. .

Mali Verileri Hedef Alan Siber Tehditler ve Saldırı Vektörleri

Mali müşavirlik firmalarına saldıranlar finansal kazanç elde etmek, rakiplere zarar vermek veya kişisel intikam almak amacıyla hareket ederler. Kullandıkları yaygın yöntemler aşağıdaki gibi sıralanır:

Phishing (Oltalama) Saldırıları

Phishing, siber suçluların en sık başvurduğu en etkili saldırı türlerinden biridir. Kimlik avı da denen phishing yöntemi oltayla balık tutmaya benzer. Siber suçlular, kendilerini güvendiğiniz kurumlardan biri gibi göstererek size sahte mesajlar gönderirler. Mesajlarda genellikle aciliyet hissi hakimdir, sizi hızla belirli bir eylemi yapmaya teşvik eder. Örneğin “Hesabınız askıya alındı, hemen güncelleyin”, “Vergi iadeniz hazır, bilgilerinizi girin” ya da “Kargonuz yolda, takip için tıklayın” gibi başlıklar kullanırlar.

Mesajların temel amacı sizin hassas kişisel verilerinizi ele geçirmektir. Mesajdaki bağlantıya tıkladığınızda, orijinal siteye tıpatıp benzeyen sahte sayfaya yönlendirilirsiniz. Burada bilgilerinizi girdiğiniz an oltaya takılmış olursunuz. Siber suçlular elde ettikleri bilgilerle hesaplarınıza erişebilir, banka transferleri yapabilir veya kimlik hırsızlığı gerçekleştirebilirler. 

Ransomware (Fidye Yazılımı) Saldırıları

Ransomware, son yılların en yıkıcı siber tehditlerinden biridir. Kötü yazılımlar, finansal verileriniz üzerine adeta kilit vururlar. Fidye yazılımı, çoğu zaman ağdaki zayıf noktalar aracılığıyla bilgisayar sisteminize sızar. Bir kez sisteme girdiğinde hızla tüm dosyalarınızı, belgelerinizi, veritabanlarınızı şifreler.

Şifreleme işlemi tamamlandıktan sonra, ekranınıza bir mesaj gelir. Mesajda verilerinizin şifrelendiği, onlara erişemeyeceğiniz ve şifreyi çözmek için belirli miktar parayı ödemeniz gerektiği belirtilir. Fidyeyi belirtilen süre içinde ödemezseniz, verilerinizin bir daha asla kurtarılamayacağı veya kamuya ifşa edileceği tehdidinde bulunulur. Fidye ödemek ise verilerinizi geri getirmenin garantisi değildir, aksine siber suçluları daha da cesaretlendirir.

2019 yılında New York merkezli muhasebe firması BST & Co. CPAs LLC, Maze adlı fidye yazılımının hedefi oldu. Saldırı sonucunda, firmanın hem finans hem de sağlık alanındaki müşterilerine ait doğum tarihleri, fatura kodları ve sigorta bilgileri gibi hassas veriler şifrelenerek erişilemez hale geldi. Maze çetesi verileri sızdırmakla tehdit ederken firma, hızlıca yedeklerini devreye alarak sistemleri kurtardı; etkilenen kişilere kimlik izleme hizmeti sundu. Yaşanan bu olay yedekleme yapılarak ilerlenmesi gerektiğinin önemini gözler önüne serdi.

Hedefli Saldırılar (APT – Advanced Persistent Threats)

Gelişmiş Sürekli Tehditler (APT) adından da anlaşılacağı gibi, belirli hedefe yönelik, uzun süre devam eden siber saldırılardır. Bu saldırıların tespiti oldukça zordur. Yüksek profilli siber suç grupları tarafından, çok değerli bilgilere ulaşmak amacıyla gerçekleştirilir.

APT saldırganları, sisteme bir kez girdiklerinde fark edilmeden aylarca hatta yıllarca içeride kalabilirler. Ağda yavaşça hareket edebilir, güvenlik açıklarını bulabilir ve hassas verilere ulaşmak için sürekli yeni yollar arayabilirler. APT saldırıları, birden fazla saldırı vektörünü birleştirerek ve insan zafiyetlerini kullanarak ilerler. Tespit edilmesi zor olduğu için, geleneksel güvenlik önlemleri karşısında daha dirençlidirler.

Müşteri Finansal Verilerinin Şifrelenmesi ve Güvenli Depolanması

Veri şifreleme, bilgileri okunamaz hale getirme işlemidir. Dataları belirli şifreleme algoritmasıyla karıştırarak, yalnızca doğru şifreleme anahtarına sahip olanların verileri tekrar okunabilir formata dönüştürebilmesini sağlar. Siber korsanlar şifrelenmiş verilere erişse bile, bu veriler onlar için bir yığın anlamsız karakterden ibaret kalır.

Şifreleme, verinin hem durağan haldeyken (at rest) hem de aktarım halindeyken (in transit) korunması için kullanılır.

  • Durağan haldeki Veri Şifrelemesi: Bulut depolama alanlarınızda, sabit disklerinizde veya USB belleklerinizde saklanan verilerin şifrelenmesidir. Örneğin bir müşteri beyannamesi dosyası bilgisayarınızın sabit diskinde şifrelenmiş olarak tutulur. Yetkisiz kişi dosyayı kopyalasa bile, şifreleme anahtarına sahip olmadığı sürece içeriğini göremez.
  • Aktarım Halindeki Veri Şifrelemesi: Verilerin bir yerden başka bir yere aktarılırken şifrelenmesidir. SSL/TLS şifrelemesi, HTTPS protokolü ile web siteleri arasında güvenli iletişim sağlamanın yaygın yoludur.

AES-256 gibi güçlü şifreleme algoritmaları günümüz teknolojisiyle kırılması neredeyse imkansız olan yüksek güvenlik seviyeleri sunar. Finansal verilerinizi nerede depoladığınız da şifreleme kadar önemlidir. Verilerinizi ister yerel sunucularınızda, ister bulut tabanlı depolama çözümlerinde tutun, her iki durumda da güvenlik önlemleri hayati önem taşır. Depolama çözümlerinizin yapılandırılması, verilerinizin tehditlere karşı ne kadar dirençli olacağını belirler.

Sase Sase

Muhasebe Yazılımları ve E-Dönüşüm Uygulamalarının Güvenliği

Günümüzde çoğu muhasebe işlemi dijital ortamlarda gerçekleşir. Kullandığınız muhasebe yazılımları ve e-dönüşüm uygulamaları adeta işinizin dijital omurgasını oluşturur. Kullanılan uygulamalar firmanızın tüm finansal kayıtlarını barındırdığı için, siber saldırganların da en çok hedef aldığı noktalar arasında yer alır. Dolayısıyla tüm bu uygulamaların güvenliğini sağlamak verilerinizin genel güvenliği için kritik önem taşır.

Siber suçlular güvenlik duvarınızdaki çatlakları bulup içeri sızmaya çalışırlar. Yazılım geliştiriciler, tespit ettikleri güvenlik açıklarını kapatmak için sürekli olarak güncellemeler yayınlar. Güncellemeleri düzenli olarak yapmak, çatlakları anında onarmak ve siber saldırganların işini zorlaştırmak anlamına gelir.

Muhasebe yazılımlarınızı veya e-dönüşüm uygulamalarınızı güncel tutmamak, kapıyı ardına kadar açık bırakmaya benzer.Eski sürümler, siber korsanlar tarafından bilinen zafiyetler içerir ve bu açıklar sürekli olarak taranır. Otomatik güncelleme ayarlarını etkinleştirmek, bu konuda atabileceğiniz en kritik adımlardan biridir.

Yeni bir e-dönüşüm uygulamasını kullanmaya başladığınızda, uygulamalar varsayılan ayarlarıyla gelirler. Ancak varsayılan ayarlar, maksimum güvenlik yerine, kolay kurulum için optimize edilmiştir. Siber güvenlik uzmanları, varsayılan kullanıcı adları ve şifreler (örneğin “admin”, “123456”) gibi zafiyetlerin kolayca sızdırılabileceğini sürekli vurgularlar.

Mali Müşavirlik Firmaları İçin Veri Sızıntısı Önleme Stratejileri

Muhasebe ve mali müşavirlik firmaları, ellerindeki hassas finansal verilerin en ufak sızıntısının bile yıkıcı sonuçlar doğurabileceğinin farkındadır. Riski en aza indirmek için Veri Sızıntısı Önleme (DLP – Data Loss Prevention) stratejileri devreye girer.

DLP stratejilerinin temelinde, verilerinizi tanımanız ve değerlerine göre sınıflandırmanız yatar. Hangi bilgiler çok hassas, hangileri gizli veya halka açık olarak değerlendirilir? Yapılan sınıflandırma, her veri türü için uygun güvenlik önlemlerinin belirlenmesini sağlar. Ardından DLP sistemleri, sınıflandırılmış hassas verilerin e-posta ekleri veya anlık mesajlaşma uygulamaları gibi kanallar üzerinden şirket ağı dışına çıkmasını sürekli olarak engeller. Bu sayede yanlışlıkla yapılan hatanın sonucu anında durdurulur. 

Ancak teknolojik çözümler tek başına yeterli olmaz. Veri sızıntısı önlemede en kritik faktörlerden biri de çalışan farkındalığıdır. Çalışanlara düzenli olarak veri güvenliği eğitimleri verilmeli, hassas verilerin nasıl işleneceği konusunda net kurallar belirlenmelidir. Kimlerin hangi verilere erişebileceği baştan belirlenmeli, gereksiz yetkiler kısıtlanmalıdır. Veri aktarım politikaları oluşturarak, hassas bilgilerin sadece şifreli kanallar üzerinden paylaşılması zorunlu hale getirilmelidir. Bütüncül yaklaşım, veri sızıntısı riskini minimize etmenin en etkili yoludur.

Finansal Verilerin Yedeklenmesi ve Felaket Kurtarma Planlaması

En iyi güvenlik önlemlerini alsanız bile, bazen beklenmedik olaylar kapınızı çalabilir: yıkıcı siber saldırı, doğal afet veya kritik teknik arıza ile karşılaşabilirsiniz. Benzer ekstrem anlarda iş sürekliliğini sağlamak adına yedekleme ve felaket kurtarma planı (DRP) devreye girer. Bu iki unsur, sizi en zorlu koşullarda bile ayakta tutar. Finansal verilerinizin düzenli şekilde yedeklenmesi, olası veri kaybına karşı en önemli sigortanızdır; zira yedekler, kaybettiğiniz bilgileri geri getirmenin tek yoludur.

Finansal verilerinizi yedeklerken 3-2-1 kuralını benimsemek, maksimum güvenlik sağlar. Bu kurala göre verilerinizin en az üç kopyası bulunmalı, kopyalar iki farklı depolama medyasında (örneğin, dahili disk ve harici disk veya bulut) saklanmalıdır. Bir kopyası da fiziksel olarak farklı, şirket dışı konumda tutulmalıdır. Otomatik yedekleme çözümleri kullanmak insan hatası riskini azaltır, yedekleme süreçlerinin aksamadan yürümesini sağlar. Yedeklerin düzenli olarak test edilmesi de hayati önem taşır; çünkü yedeğin var olması değil, sorun anında kullanılabilir olması asıl değeri oluşturur.

Felaket Kurtarma Planı (DRP) ise, kriz anında iş süreçlerinizi en kısa sürede nasıl normale döndüreceğinizi detaylandıran kapsamlı yol haritasıdır. Plan kimin hangi sorumluluğu üstleneceğini, hangi sistemlerin öncelikli olarak kurtarılacağını, nasıl iletişim kurulacağını adım adım belirtir. DRP personelin bilgilendirilmesi, acil durum iletişim kanalları ve işin sürdürülebilirliği için gereken tüm lojistik detayları da içermelidir.

Uzaktan Çalışma Döneminde Mali Veri Güvenliği İçin En İyi Uygulamalar

Pandemiyle birlikte uzaktan çalışma modeli birçok sektörde olduğu gibi muhasebe ve mali müşavirlik firmaları için de hayatın vazgeçilmez parçası haline geldi. Evden çalışma esnekliği pek çok avantaj sunarken, beraberinde yeni güvenlik risklerini de getirdi. Ofis ortamının kontrollü ağı dışına çıkan mali veriler, siber saldırganlar için yeni zafiyet alanları oluşturabilir. Bu bağlamda modern siber güvenlik yaklaşımlarının başında gelen SASE (Secure Access Service Edge), muhasebe ve mali müşavirlik firmaları için uzaktan çalışma güvenliğini kökten dönüştüren çözüm sunar.

Geleneksel güvenlik modelleri, şirket içi veri merkezlerine odaklanır. Ancak uzaktan çalışmanın yaygınlaşmasıyla, cihazlar ofis dışına taştı, veriler bulut ortamlarına yayıldı. Dolayısıyla eski tip güvenlik duvarları tek başına yeterli olmamaya başladı. Çünkü her kullanıcının konumu ve eriştiği uygulama farklılaştı. Dağıtık yapıyı güvenli hale getirmek için SASE adı verilen yeni nesil mimari ortaya çıktı.

SASE, ağ güvenliği fonksiyonlarını tek bulut tabanlı hizmet platformunda birleştirir. SASE ile uzaktan çalışan personeliniz müşteri ofisinden bağlanırken bile, tıpkı şirket ofisindeymiş gibi aynı güvenlik politikalarıyla korunur. Şirket ağına erişim, her seferinde güvenli tünel üzerinden geçerek sağlanır.

SASE’nin temel felsefesi Zero Trust da denen “kimseye güvenme, her şeyi doğrula” prensibine dayanır. Geleneksel VPN’lerin aksine Zero Trust, kullanıcıları yalnızca ihtiyaç duydukları belirli uygulamalara erişmesine izin verir. Her erişim isteği kullanıcının kimliği, cihazın durumu ve erişim koşulları gibi faktörlere göre ayrı ayrı doğrulanır. 

Firmanızda uzaktan çalışma prensibi benimsediyseniz SASE çözümlerinden faydalanabilirsiniz. Finansal verilerinizin geleceğini güvence altına almak, iş sürekliliğinizi sağlamak ve müşterilerinizin size olan güvenini korumak için daha fazla beklemeyin. Bugün adım atın, firmanızı siber tehditlere karşı baştan aşağı donatın.

Berqnet firewall ve SASE çözümleri, mali müşavirlik ve muhasebe ofislerinin KVKK ve 5651 Sayılı Kanun kapsamındaki yasal gereklilikleri eksiksiz karşılamasını sağlar. Yasalar çerçevesinde gerekli olan loglama işlemlerini kolayca gerçekleştirir ve tüm veri akışını kayıt altına alarak yasal uyumluluğu ve denetim süreçlerinin daha kolay hale gelmesini destekler. Müşteri verilerini koruma altına alırken ağ güvenliğini ve yasal uyumluluğu da güvenceye alır.

Sıkça Sorulan Sorular

Muhasebe firmalarının e-posta yoluyla finansal veri paylaşımı ne kadar güvenlidir?

E-postalar genellikle hassas finansal verilerin aktarımı için ideal değildir. Eğer e-posta kullanılması zorunluysa, eklerin mutlaka güçlü şifreleme yöntemleriyle korunması ve şifrelerin ayrı bir kanal üzerinden gönderilmesi gerekir.

Mali müşavirlik firmalarında kullanılan ortak klasör sistemleri veri güvenliği açısından risk oluşturur mu?

Evet, özellikle erişim yetkilerinin net olarak tanımlanmadığı veya düzenli takip edilmediği ortak klasör sistemleri ciddi risk oluşturabilir. Yetki seviyelerinin belirlenmesi ve erişimlerin periyodik olarak denetlenmesi gerekir.

Muhasebe firmaları finansal verilerini neden sadece antivirüs yazılımı ile koruyamaz?

Antivirüs yazılımları temel bir güvenlik katmanı oluşturur ancak tek başına yetersizdir. Gelişmiş saldırılar, oltalama, sosyal mühendislik veya fidye yazılımları gibi tehditlere karşı kapsamlı güvenlik önlemlerine (firewall, DLP, yedekleme ve eğitimler) ihtiyaç duyulur.

Uzaktan çalışma sırasında çalışanların kişisel bilgisayar kullanımı mali veri güvenliği için riskli midir?

Evet, çalışanların kişisel bilgisayarları genellikle yeterli güvenlik önlemlerine sahip olmayabilir. Bu nedenle, firmalar uzaktan çalışırken kurumsal güvenlik politikalarına uyumu sağlamak amacıyla VPN veya SASE çözümleri gibi ekstra güvenlik önlemlerini devreye almalıdır.

Kaynakça

Size En Uygun Berqnet Çözümüyle Tanışın

Berqnet Firewall ve SASE Platformu

Teklif Al
İş Ortağı Olun

Size En Uygun Berqnet Çözümüyle Tanışın

Berqnet Firewall ve SASE Platformu

Teklif Al
İş Ortağı Olun