> Blog > Siber Güvenlik > Tarihin En Büyük Veri İhlali: 16 Milyar Hesap Bilgisi Çalındı

Tarihin En Büyük Veri İhlali: 16 Milyar Hesap Bilgisi Çalındı

Siber güvenlik dünyası tarihin en büyük veri ihlaliyle sarsıldı. Cybernews araştırmacıları tarafından ortaya çıkarılan bu devasa sızıntıda Apple, Google, Facebook, Instagram, Telegram, GitHub, ve çeşitli devlet kurumlarına ait 16 milyar kullanıcı bilgisi ele geçirildi. Bu rakam, daha önce görülen tüm veri ihlallerini gölgede bırakıyor ve hem bireysel kullanıcıları hem de işletmeleri benzeri görülmemiş bir tehdit altında bırakıyor.

Bu ihlal sadece sayısal büyüklüğüyle değil, içerdiği verilerin güncelliği ve kalitesiyle de öne çıkıyor. Sızdırılan bilgilerin büyük kısmı, daha önceki sızıntılarda karşılaştığımız tekrar eden içeriklerden oluşmuyor. Verinin yalnızca 184 milyonluk kısmı daha önce bildirilmişti; geriye kalan 15,8 milyar kayıt ise kamuoyuna ilk kez sunuluyor. Bu durum, siber suçluların elindekilerin ne kadar taze ve tehlikeli olduğunu ortaya koyuyor.

Saldırının anatomisi: 30 veritabanından devasa koleksiyon

Bu ihlal, organize bir dijital saldırı zincirinin sonucu olarak ortaya çıktı. 30 farklı veritabanı hedef alınarak, her biri on milyonlarca, bazıları ise 3,5 milyardan fazla bilgi barındıran sistemler ele geçirildi. Saldırganlar, bilgi çalıcı kötü amaçlı yazılımlar (infostealer malware) kullanarak bu devasa veri koleksiyonunu oluşturdular.

Bu kötü amaçlı yazılımlar, kullanıcı cihazlarına bulaştıktan sonra sessizce çalışarak şifreleri, oturum çerezlerini, kimlik doğrulama tokenlarını ve diğer hassas bilgileri topluyor. Keeper Security CEO’su Darren Guccione’nin belirttiği gibi, yanlış yapılandırılmış bulut ortamları da bu tür ihlallere zemin hazırlıyor. Bu durum, dijital dünyadaki dev bir güvenlik tehdidinin yalnızca görünen kısmı olabileceğini gösteriyor.

Sase Sase

Sızdırılan veriler arasında kullanıcı adları, şifreler, e-posta adresleri, oturum çerezleri, kimlik doğrulama tokenları ve güncel meta veriler bulunuyor. Bu zengin veri seti, sibersuçluların hesap ele geçirme, kimlik hırsızlığı ve oltalama saldırıları düzenlemesini olağanüstü kolaylaştırıyor.

InfoStealer malware’ler nasıl bu kadar etkili oluyor?

InfoStealer malware’ler, 2024-2025 döneminde siber tehdit manzarasının merkezine yerleşti. FBI verilerine göre, sadece 2024’te 4,3 milyon cihaz enfekte oldu ve 330 milyon kimlik bilgisi çalındı. Bu malware türlerinde %266’lık bir artış yaşandı ve artık tüm siber olayların %24’ünü oluşturuyorlar.

Lumma Stealer (LummaC2), 2025’te en aktif InfoStealer konumuna yükseldi. Sahte CAPTCHA sayfaları kullanarak yayılan bu malware, 70 farklı tarayıcı ve kripto uzantısını hedefliyor. RedLine Stealer ise yıllarca pazar lideri olmuş, 9,9 milyon cihaza bulaşmış durumda. StealC gibi yeni nesil InfoStealer’lar ise haftalık güncellemelerle tespit sistemlerini sürekli atlatmaya çalışıyor.

Bu malware’lerin çalışma prensipleri oldukça sofistike. Sistem üzerinde sessizce çalışan bu zararlı yazılımlar, bellek içi operasyonlarla disk üzerinde iz bırakmadan veri topluyorlar. Process injection tekniği kullanarak meşru Windows süreçlerine sızıyorlar ve antivirüs programlarını kandırıyorlar.

Kimler ve nasıl etkileniyor: bireylerden özel ve devletlere uzanan tehdit

Bu ihlal, sadece sıradan internet kullanıcılarını değil, 29 farklı ülkeye ait .gov uzantılı 220 e-posta adresini de içeriyor. Siber güvenlik araştırmacısı Jeremiah Fowler’ın tespit ettiği bu durum, tehdidin ulusal güvenlik boyutlarına ulaştığını gösteriyor. Kritik görevlerdeki kamu personeline ait e-posta adreslerinin ele geçirilmesi, diplomatik ve askeri sistemleri de riske sokabiliyor.

Bireysel kullanıcılar açısından tehdit çok boyutlu. Özellikle aynı şifreyi birden fazla platformda kullananlar en büyük risk altında. Saldırganlar, ele geçirdikleri bir şifreyi farklı platformlarda deneyerek (credential stuffing) hesapları ele geçirebiliyorlar. İki faktörlü kimlik doğrulama kullanmayanlar ve “12345” gibi basit şifreler tercih edenler ise saldırganların işini hayli kolaylaştırıyor.

İşletmeler için durum daha da kritik. Şirket çalışanlarının iş hesapları ele geçirildiğinde, saldırganlar kurumsal ağlara sızabiliyor, fidye yazılımı saldırıları düzenleyebiliyor ve ticari sırları çalabiliyor. KnowBe4’ten Javvad Malik’in vurguladığı gibi, siber güvenlik artık ortak bir sorumluluk haline geldi.

Anlık tehdit: neden şifrenizi hemen değiştirmelisiniz?

Bu ihlalde en tehlikeli unsur, verilerin güncelliği ve hemen kullanılabilir olması. Sızdırılan oturum çerezleri ve kimlik doğrulama tokenları, saldırganların çok faktörlü kimlik doğrulama olan hesaplara bile erişim sağlamasına olanak tanıyor. Bu, geleneksel şifre değiştirme önlemlerinin bile yeterli olmayabileceği anlamına geliyor.

Uzmanların “silah olarak kullanılabilecek büyük miktarda istihbarat” olarak tanımladığı bu veriler, dark web pazarlarında aktif olarak satılıyor. Saldırganlar bu bilgileri kullanarak hedefli oltalama kampanyaları düzenleyebiliyor, bankacılık dolandırıcılığı yapabiliyor ve kurumsal ağlara sızabiliyor.

Facebook, Google, Apple gibi platformların yanı sıra PayPal gibi finansal hizmetlere ait bilgilerin sızması, ekonomik zararın boyutlarını artırıyor. Telegram ve GitHub gibi iletişim ve geliştirici platformlarına erişim ise farklı türde tehditlere kapı açıyor.

Korunmak için hemen yapmanız gerekenler

Siber güvenlik uzmanları, bu tehdit karşısında kullanıcıların derhal harekete geçmesi gerektiğini vurguluyor. İşte almanız gereken kritik önlemler:

Şifrelerinizi hemen değiştirin, özellikle aynı şifreyi birden fazla yerde kullanıyorsanız. Her platform için farklı, güçlü şifreler oluşturun. Bu iş size zor geliyorsa, şifre üretimi ve yönetimini otomatikleştirin.

Mümkünse iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) kullanın. SMS tabanlı 2FA yerine, mümkünse kimlik doğrulama uygulamaları tercih edin. Bu, hesaplarınıza ek bir güvenlik katmanı ekler.

Güvenliğiniz için şifre yöneticisi uygulamaları tercih edin. Bu araçlar hem güçlü şifreler oluşturur hem de bunları güvenli şekilde saklar. Her platformda farklı şifre kullanmanızı kolaylaştırır.

Gelen e-postalara veya mesajlara dikkat edin; kimlik avına yönelik içerikler artabilir. Sızdırılan kişisel bilgilerinizi kullanarak size özel oltalama mesajları hazırlanabilir. Şüpheli bağlantılara tıklamayın.

Şifre yerine passkey veya biyometrik doğrulama gibi daha güvenli yöntemlere geçmeyi düşünün. Google’ın önerdiği passkey teknolojisi, geleneksel şifrelerden çok daha güvenli bir alternatif sunuyor.

Geleceğe hazırlık: sürekli tetikte olma  zamanı

Bu ihlal, siber güvenlik manzarasının ne denli dinamik ve tehlikeli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Saldırganlar artık endüstriyel ölçekte çalışıyor ve teknolojilerini sürekli geliştiriyorlar. Bu yeni gerçeklik, hem bireysel kullanıcıların hem de işletmelerin güvenlik yaklaşımlarını kökten değiştirmelerini gerektiriyor.

İşletmeler için Berqnet SASE‘nin sunduğu sıfır güvene dayalı güvenlik modeli artık bir seçenek değil, zorunluluk haline geldi. Hassas sistemlere erişimin doğrulanmış, yetkilendirilmiş ve sürekli izlenen şekilde sınırlandırılması, gelecekteki ihlallerin etkisini azaltabilir.

Bireysel kullanıcılar ise dijital hijyen konusunda daha bilinçli olmalı. Düzenli şifre güncellemeleri, güvenlik ayarlarının kontrolü ve şüpheli aktivitelerin takibi artık günlük rutinin parçası olmalı.Berqnet olarak, müşterilerimizin ve tüm internet kullanıcılarının bu kritik dönemde güvenliklerini en üst seviyede tutmalarının hayati önem taşıdığına inanıyoruz. Siber tehditler sürekli evrilirken, proaktif güvenlik önlemleri almak ve güncel kalmak artık opsiyonel değil. Dijital varlıklarınızı korumak için bugün harekete geçin, çünkü siber suçlular kesinlikle beklemiyor. Güvenliğiniz bizim önceliğimiz, sizin sorumluluğunuz.

Size En Uygun Berqnet Çözümüyle Tanışın

Berqnet Firewall ve SASE Platformu

Teklif Al
İş Ortağı Olun

Size En Uygun Berqnet Çözümüyle Tanışın

Berqnet Firewall ve SASE Platformu

Teklif Al
İş Ortağı Olun